Aslinda herkes bilir ki Iran, dünyada enerji için nükleer santrale gereksinimi olmayan ülkelerin basinda gelir. Mollalar egemenliklerini sürdürmek için "halklarini sürekli dis tehdit korkusu altinda tutma" politikasini basindan beri basardilar. Amerika dünya halklarinin nefretini toplasa da, Baskan Bush onlarin bu emellerini kendi çikarlari için kullanmayi firsat bildi. En agir bedeli ise Ortadogu halklari ödüyor. Bu nedenle Iran yönetimi, "yok edene kadar savasacagini" söyledigi Israil'le basa çikmak için, nükleer bomba üretmenin yolunu ariyor! Ancak bunun basarilamayacagini, kardes Iran halkindan önce Kum kentindeki Humeyniciler ve Cumhurbaskani Mahmud Ahmedinecad iyi biliyor. Çogu ülkede olmayan dogal zenginligini halkinin ekonomik refahi için kullansaydi, Iran'in fert basina milli geliri 2000 dolar yerine bugün 10 bin dolarin üstüne çikmis olurdu. O zaman da tarihine yakisir etkinlikte ve sayginlikta bir devlet olurdu. Moskova komünistlerinin sosyalizm denemesinin nükleer silahlanma yarisi yüzünden nasil basarisizliga ugradigini ilk görmesi gerekenler, Humeynici mollalar olmaliydi. Belli ki, onlarin amaci nükleer silah yapmak degil, Israil ve arkasindaki büyük güç ABD ile çatisma politikasini sürdürmektir.
Türkiye'de "Hirosima Yaniyor" adi ile izledigimiz "Hiroshima Mon Amour", sinema tarihinin en çok ödüllü bir gerçek sanat eseridir. 6 Agustos 1945'te ABD Baskani Harry S. Truman kongrede sunlari söylüyordu: "Bir Amerikan uçagi, 16 saat önce Japonya'nin önemli bir askeri üssü olan Hirosima'ya bir bomba atti. Bu bir 'Atom Bombasi'dir. Bu bomba tarihte kullanilan en büyük bombadan iki bin defa daha etkili ve 20 bin ton dinamitten daha güçlüdür. Almanlar bütün çalismalarina karsin bu atom bombasini yapamadiklari için biz çok sansliyiz. Istersek bu bomba ile bütün Japonya'yi yok edebiliriz. Ben kongreden Amerika içinde nükleer gücün üretimi ve kullanimini kontrol etmek için bir komisyon kurmasini istiyorum. Ve ben yine, bu nükleer gücün, dünya barisinin etkili ve kalici bir sekilde korunmasi yolunda kullanilmasi konusunda alinacak kararlarda kongrenin bana destek olmasini dilerim." Ne var ki, Baskan Truman'in yukaridaki sözlerinden sonra, basta Sovyet Rusya olmak üzere birçok ülke, dünya barisi için degil de, kendisini ABD'den korumak nedeni ile bir yolunu bulup nükleer silah yapmayi basardi. Hindistan ve Pakistan çoktandir nükleer güç sahibi ülkeler arasinda. Üstelik bugün ABD ve Rusya'nin elinde yeni gelistirilmis ve bir tek kisinin elinde kullanabilecegi boyutta bile nükleer silahlar var. Dünyanin en korktugu da bunlarin teröristlerin eline geçmesidir. Gerçekten, bugün yasanan uluslararasi terörün kaynaginda, teröristin bir yolunu bulup kullandigi öldürücü makineye sahip olabilmesi yatiyor. Yani, ABD basta, zengin Batili ülkelerin silah pazarini olabildigince genisletme istemi, insan canina kiyma pazarini besliyor.
Beyaz Saray'in Hirosima'yi tarihe gömmek ve unutturmak istemesi dogaldir. Oysa Iran halkinin hafizasi en az Japonlar kadar güçlüdür. Tarihin en büyük insan katliaminin 60. yilinda geçen hafta Japonya'nin Hirosima kentinde "Baris Çani" bir kez daha çalindi. Törende dünya barisi için umutlar sönmesin istendi. Ne yazik ki, ayni saatlerde Irak'ta insanlar birbirlerini öldürmeye devam etti. ABD'nin 6 Agustos 1945'te attigi ilk atom bombasi, Hirosima'da 140 bin insani öldürdü. Kentin tam orta yerine, altmis yil önce çekilen büyük acilari sürekli animsatmak için bir "Baris Parki" yapilmis. Atom bombasinin yil dönümünü anmak için düzenlenen sade törenler her yil bu parkta düzenleniyor. Parktaki anma törenine bu yil 50 bin kisi katildi. Genellikle bu toplulugun büyük kismini, atom bombasi cehenneminden kurtulanlar olusturmus. Amerika Birlesik Devletleri, Hirosima'dan üç gün sonra da Nagazaki kentine atom bombasi atmisti. O tarihten sonra Amerika, baskanlari Truman'in dileginin tersine, baris için degil silah gücünü artirmak için daha büyük çaba gösterdi. O siralar Amerika'da büyük elçimiz olan Ahmet Sükrü Esmer'in gönderdigi bir rapor çok seyi belgeler nitelikte oldugu için aynen aldim; "Wasington: Atom Enerjisi Komisyonu, denizaltilari son derece süratle hareket ettirecek yeni bir atom makinesinin hazirliklarinin tamamlanmak üzere oldugunu açiklamistir, Komisyon nesrettigi raporda asagidaki hususlari da açiklamistir. Içinde bulundugumuz senenin ilk alti ayi zarfinda atom bombasi imalâti rekor hadde çikarilmis ve son alti ay zarfinda bu nisbetin daha artacagi anlasilmistir. Bu sene içinde Nevada'da yapilan 11 atom infilâki denemesi neticesinde Amerikan ordusunun daha büyük bir vüs'atte atom silâhlariyle teçhiz edilebilecegi anlasilmistir."
Atom Bombasi deyince akla ilk gelen elbette, Albert Enstein'dir. Oysa atomun parçalanmasini o yaratsa da, insanligi yok etmek için silah üretenlere katilmadigi bir gerçektir. Animsamak gerekiyorsa, onun su sözleri özellikle savas çigirtkanlarina ders olmalidir:
* "Baris güçle korunamaz. Sadece anlayisla elde edilebilir."
* "Atom gücünün ortaya çikarilmasi düsünce tarzimiz disinda her seyi degistirdi... Bu problemin çözümü insanoglunun kalbinde yatar."
* "Eger olacaklari bilseydim, saat yapimcisi olurdum."
* "Bu medeniyetin utancindan bir an evvel kurtulmak gerekir. Savas ne kadar asagilik ve serefsiz; ben böyle ilkel bir harekette yer almaktansa ligme ligme parçalanmayi tercih ederim. Benim inancima göre savas perdesi altinda insan öldürmek, cinayetten baska bir sey degildir."
|