Ertugrul Günay Ordu Il Baskani olarak daha 30 yasina bile varmadan, CHP tarihinde özel bir sayfa olan 1976 Kurultayi'nda "Baykalcilar"in kurultay baskan adayi olmustu. 1977 seçiminde milletvekili oldugunda Meclis'in en genciydi. 1980 darbesinde, 12 Eylül'cü generallerin CHP içinde en çok ugrastiklari ve belki en uzun hapis yatan da Ertugrul Günay oldu. Çünkü demokrasi, insan haklari ve sosyal adalet ilkelerinden ödün vermeden ve dogrulari korkmadan her zaman yüksek sesle söyleyen de yine Ertugrul Günay'di.
Yasaklar kalkinca, 1987'de SHP'de inanci dogrultusunda siyasal yasamini sürdürdü. Partinin üst düzey ve kamuoyunda en parlak isimlerinden birisi oldu. 1992'de açilinca birlikte Deniz Baykal'i Genel Baskan seçtigimiz kurultaydan sonra, yeni CHP'nin ilk Genel Sekreteri oldu. CHP'de Genel Sekreterlik görevi baska partilerdekine benzemez. Partinin geleneginde Genel Sekreter, Genel Baskan'in vekili ve her zaman ikinci adam olmustur. Gençler animsamayabilir, CHP'nin geçmisteki en ünlü politikacilari Kasim Gülek, Bülent Ecevit Kamil Kirikoglu, Orhan Eyüboglu, Mustafa Üstündag, Deniz Baykal, Adnan Keskin partinin Genel Sekreterligini yapmislardir.
Tayyip Erdogan'in Istanbul'a belediye baskani seçildigi 1994'te "ancak o basarili olabilir" düsüncesinde olan Deniz Baykal, CHP'nin Istanbul adayligi için Ertugrul Günay'i çikarmisti. CHP-SHP birlesmesi sonrasi parti içi çekismelerin hem partiyi hem de Ertugrul Günay gibi sayisiz nitelikli sosyal demokrati ögütüp, kül-ufak ettigi bir dönem yasandi. Çok sayida inançli, çaliskan ve dürüst sol siyasetçi partiden dislandi. Onlardan biri de üyelikten bile çikarilan Ertugrul Günay oldu. Bugün CHP birilerinin dikensiz gül bahçesi oldu ama AKP karsisinda halkin umutlarini bagladigi bir parti olamadi. Öyle oldugu için iki yildir degisik çevrelerde bu boslugu doldurma girisimleri sürüp gidiyor. Son günlerde kamuoyunun ilgisini üzerinde toplayan Ertugrul Günay ve arkadaslarinin hareketi de, o çalismalarin bir sonucu olarak ortaya çikmis gözüküyor.
Ertugrul Günay'in önderligini yaptigi "Yeni Siyaset Girisimi"nin bir partiye dönüsüp dönüsmeyecegini zaman gösterecek. Ancak ne yapmak istediklerini merak edenler için önemli buldugum bazi "saptamalarini ve önerilerini" özetlemek istedim;
"Bir ülkede iktidarin yoruldugu, tikandigi, yiprandigi ortamlarda demokrasinin yasamasini saglayan, muhalefetin yaratacagi umuttur. Oysa ülkemizde bu umudun isigi yanmiyor. Siyaset toplumun önüne yeni çözümler yerine, yapay ayirimlar, korkular, kavgalar koyuyor. Önümüzdeki seçimde bu günkü iktidarin karsisina ondan daha tutucu seçenekler konulmaya çalisilmasi ülkemize ve gelecegimize karsi haksizliktir. Türkiye'nin yeni iktidari bu günden daha demokrat, daha özgürlükçü, ekonomik gelismeyi önde tutan ve adalet duygusunu yönetimin temeli sayan yeni bir siyaset anlayisli olmalidir..." "Sorunlarimizla bas edebilmenin ilk sarti, siyasetin yapisini degistirmektir. Siyasetin taraflari, inanç, din, mezhep, etnik köken yahut giyim ve biçim tartismalari üzerinden sekillenemez."
"Devlet, hürriyete, adalete ve bütün yurttaslarin -ayni vatanin bireyleri olarak- kardes olduklarinin bilincine dayanirsa, halka ragmen ve halkin üzerinde bir güç olmaktan çikar, insanlasir, haklilasir. O zaman 'cumhuriyet' herkesin ve 'bilhassa kimsesizlerin kimsesi' olur."
Siyasetlerinin "Müslüman sol" olarak adlandirildigi sorusuna Günay'in yaniti çok açik oldu; "hayir, bu bizim degil yanlis olarak bize, disardan yakistirilmak isteniyor. Biz çagdas sol siyasetin ülkemiz gerçekleri ile bulusmasinin yolunu açmak istiyoruz".
Ertugrul Günay'in sergüzestçi olmadigini en iyi bilenlerdenim. Ne denli zor bir ise kalkistigini da en iyi görenlerdenim. Dilerim halk, benim gibi umudu tükenenleri utandirir.
|