Öylece, liberal kapitalizm, küresellesme adi altinda dünyaya hâkim oldu. Ünlü iktisatçilar yirmi yildir, Mao Ze Tung'un komünist Çin'inin küresellesme yarisinda kapitalist ABD'yi nasil solladigini anlamak için kafa yoruyorlar. Bilimin ulastigi hiz, yil degil artik her ay, yarattigi yeniliklerle dünyayi önüne katmis sürüklüyor denebilir. Insanoglunun ugrunda birbirine girdigi, milyonlarca canin savas alanlarinda kaldigi toplumsal kuram ve siyasal inançlar, sanki geçmisin duygu dolu anilari oldu. Ama bir gerçek, çirilçiplak duruyor. Yoksulluk. Birlesmis Milletler'in son yayinladigi bir arastirmaya göre 7 milyara ulasan dünya nüfusunun yarisi yani 3,5 milyar insan, günde 2,5 Yeni Türk Lirasi ile canli kalma savasimi veriyor. Yine ayni kaynagin bilgilerinde, dünya gelirinin yüzde 40'ini toplam nüfusun yüzde 2'si yiyor. Oysa bir insanin dogdugu günden baslayarak yasamda kalabilmesi için en az günde 10 YTL'ye gereksinimi var. Yani bu miktar bir insanin sadece ekmek-su, don-gömlek parasini karsiliyor.
Sosyalizmin dogusu ve var olusu, emegin ürettiginin karsiligini patrondan (sermayeden) alamamasina dayanir. Bilim Adami Marx, o zaman Avrupa'da yasanan sömürüyü irdelemis ve sonunda, isçilerin bu sömürüye bas kaldirarak fabrikalari (üretim araçlarini) zorla ele geçireceklerini ileri sürmüs. Oysa bekledigi "sosyalist devrimi", Kita Avrupa'sinda degil de, Çarlik Rusyasi'nda Lenin gerçeklestirmistir. Birinci Dünya Savasi sonrasi devrim korkusuna giren kapitalist Avrupa ise, sömürüyü en azindan azaltmanin yolunu aramaya zorlandi. Bu süreçte Ingiltere'de Isçi Partisi, Fransa'da Sosyalist Parti, Almanya'da Sosyal Demokratlar; Italya'da, Ispanya'da hatta Yunanistan'da yine sol partiler iktidari seçimle aldilar. Türkiye'de de 1960'dan sonra baslayan toplumsal degisime kosut olarak sol siyasal yapilanmalar hiz kazandi. Ama günümüze degin iktidar düzeyinde güç elde eden parti Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) oldu. Ecevit'in DSP'si de aslinda halk indinde CHP'nin ikizi olarak algilandi.
Gerçek su ki, bütün bu sol partilerin temel amaci halkin yasam düzeyini yükseltmek ve ülke gelirinin adil paylasimini saglamaktir. Ingiltere'de de Türkiye'de de degismeyen, degismemesi gereken budur. Bugün de, küresellesmenin dünyadaki egemenligine karsin sol partilerin, bu temel amaç ve hedefe sadik kaldigi söylenebilir. Yani yoksullukla ve emegin sömürüsüne karsi savasmak. Ecevit'in yillar önce iki kelimede söyledigi gibi "ne ezilen ne ezen, hakça bir düzen" için demokratik savasim vermek. Ingiltere'deki Isçi Partisi'nin yeni Genel Baskani Gordon Brown'in da, Türkiye'deki CHP Genel Baskani Deniz Baykal'in da asil görevleri budur.
Bir baska degismeyen gerçek de, bütün demokratik ülkelerde politikacilar, daha genç yaslarindan baslayarak inanç ve ilkelerine uygun bulduklari sol ya da sag partilerde yer alirlar. ABD'de bile, aralarinda çok az fark olan Demokrat Parti'de (solda sayilir) yer alan bir politikacinin Cumhuriyetçi Parti'den senatör olduguna, kimse tanik olmamistir. Birakiniz Ingiltere'yi Fransa'yi, Ispanya'da Yunanistan'da da yoktur. Elbette bu durum, politikacinin kisisel karari ile de ilgili degildir. Partilerin ilkesel kimligi, yapisi ve tüzügü buna izin vermez. Özellikle, ne kadar ünlü olsa da, sagdaki bir politikaciyi, sol bir partiden meclise sokmaya, o partinin genel baskaninin gücü yetmez. Çünkü köklesmis ve halktan iktidar gücünde destek alan partilerin basta genel baskan olmak üzere üst yönetimleri, bu kurallara eksiksiz uymak zorundadir.
Seçime giderken sag ve soldaki partilerimizin oy kaygisi ile kamuoyuna övünçle sundugu "ünlü adaylar" albümünü herkes gördü. Özellikle aydinlar, soldan saga tasinmalarin anlamini birakip, sorumlu arar oldular. Yurttas ise, 22 Temmuz'da "Türbanli Çankaya" ile Türbansiz Çankaya" arasinda seçim yapmaya zorlanmis durumda. Ilk kez yasanan bu ölçüde ilkesizlik yüzünden halkin kafasi tam anlami karisti. Çünkü oldum olasi halk sandiga, "as-is" sorununa çare olsun diye gitmeye alismisti. Halk elbette yine, o umutla gidecek. Ancak, dilerim o sandik, halkin umutlarini yesertirken, 27 Nisan'dan beri demokrasimizin üstünde dolasan bulutlari doluya dönüstürmesin.
|