CHP Genel Baskani Deniz Baykal'in eski genel sekreter Adnan Keskin'i Is Bankasi Yönetim Kurulu üyeligine önermesi ile ilgili bir gazetecinin sorusunu söyle yanitlamistim, "ülkenin içinde bulundugu bu gerilim ortaminda partinin gücünü artirmaya yönelik ciddi bir açilim olarak degerlendiriyorum. Ayrica, Keskin'in bankanin en üst düzeyden alacagi kararlarda ciddi katkisi olacagina da inaniyorum." Bunu söylemem, bir süredir partide var olan gerginligin Genel Baskan'in tutumu yüzünden oldugu görüsümü, yeniden degerlendirme düsüncemden kaynaklandi. Ülkede yasanan politik gerginligin sorumlusunun da en az Basbakan Erdogan kadar Baykal'in oldugunu iki yildir yazdim durdum. Radikal Gazetesi'nden Murat Yetkin'le yaptigi söyleside Baykal, kapatma davasi ile tirmanan gerginligin asilmasi ile ilgili sunlari söylüyor; "Ama güven uyandiran, sözde kalmayan bir adim atilirsa, ben de üzerime düseni yaparim."
Tanidigim Baykal'in en önemli özelligi, konusurken her kelimesini dikkatle seçme konusunda hiçbir liderde görülmedik ölçüde özenli olmasidir. Amacini ortaya koyarken, onun getirecegi sorumlulugu sonuna kadar hesap eder. Bu saptamamin nedeni, son bir aydir ülkenin karsi karsiya oldugu siyasal bunalimdan çikis için de Deniz Baykal'in bir açilima karar verdigini görüyor olmamdir. Çünkü Murat Yetkin'le yaptigi o söyleside siyasi krizi asmak için Basbakan Erdogan'in güven veren bir adim atmasini açikça öneriyor olmasi, bu gözlemimi belgeliyor.
Simdi gerginligin asilmasi için Basbakan Erdogan'in önüne ciddi bir firsat çikmistir. Her seçim öncesi oldugu gibi bu kez de yerel seçime giderken kasitla tirmandirdigi ve fakat suçlusu diye Baykal'i gösterdigi gerginligi gerçekten asmak niyeti varsa, Basbakan'in önce Baykal'in bu açilimina karsilik vermesi gerekir. Bu belki partisinin iç dengeleri bakimindan hemen olmayabilir. Ancak Deniz Baykal konusmasinda bu konuda da Basbakan'a yardimci olmak istedigini gösteriyor: "Benim de bir ziyaret borcum var, o konuda haklilar. Belki su kosullarda olmaz, ama daha rahat bir kosulda, uygun olunca o ziyareti yaparim."
CHP Genel Baskani, olumlu ve yapici bir adim atmaya hazir oldugunu, sonuç almak için ise Basbakan'in kendisi için en uygun zamanlamayi yapabilecegine isaret ediyor. Bence, Türkiye'nin bugün yasadigi sikintinin altinda görünürde AKP-CHP sürtüsmesi yatiyor. Ancak simdi asil sorun, Basbakan'in 2002'den beri toplumsal uzlasma yok dedigi halde, Devlet Bahçeli'nin "oy hesabi" ile ortaya attigi türban konusundaki Anayasa'yi degistirme tuzagina düsmesinden kaynaklandi.
Bunalimin asilmasi için AKP bu yanlisini görebilmelidir. Gelismemis ülkelerin yöneticilerinin kurtulamadigi "iktidar inadindan" bir an önce kendini kurtarma olgunlugunu gösterebilmelidir. Yoksa zarari onlardan çok çagdas uygarlik düzeyini çoktan hak eden ülkemize ve halkimiza olacak. Eger Basbakan en son Isveç'te söyledigi, kendi dili ile, "asil gayemiz ülkemizi muasir medeniyetler seviyesine yükseltmektir" sözlerinde içtenlikli ise Deniz Baykal'in iyi niyetli açilimina katilmalidir. |