|
Ilk adimi Murat Karayalçin atmis, CHP Genel Baskani Baykal da üstüne düseni yani Ankara anakent belediye baskani adayligi için en dogru karari vermisti. O yazida altini çizdigim cümle suydu: "Asil önemlisi, as ve is sorunlari nedeni ile AKP'ye karsi bir arayis içinde olan halkin önüne özellikle büyük kent belediyelerinde, tek baskan adayi ile çikmanin yolunu bulmaktir. Bu nedenle, Karayalçin'la baslayan bu ilk ve çok önemli SHP adimini, DSP'ye yönelik adimla da sürdürmek gerekir."
Ne yazik ki, gelismeler tam tersi olma yolunda. Önce Eskisehir Belediye Baskani'nin CHP ile birlikteligi saglayacak olumlu yaklasimini, bir CHP Genel Baskan Yardimcisi ayni gün geri çevirdi. Arkasindan DSP Genel Baskani'nin "Bugün olusturulmus olan iki kutuplu siyasetin Türkiye'ye istikrar degil istikrarsizlik, demokrasi degil baskicilik getirdigini herhalde hepimiz görüyoruz. Öyleyse simdi tam da simdi, DSP zamani!" sözleri izledi. Zeki Sezer böylece basta büyük kentler hemen her yerde CHP'nin adaylarina karsi sosyal demokrat aday çikarmaya yöneldi. CHP'den ihraci kesinlesen Mustafa Sarigül'ün eski partisi DSP'ye alinmasi ile bu arayis hiz kazandi. Simdi artik baska ses getirecek adaylarla iki parti de giderek uzlasmayi zorlastirmakta yarisiyor.
Zamansiz kurultay yüzünden aralik sonuna kadar CHP artik kendi iç tüzük degisikligi tartismalarina dönmüs gözüküyor. Rahsan Ecevit'in rahatsizligina karsin DSP, daha çok CHP kökenli ve belediye baskanliklarinda basarili olmus yeni adaylarini arka arkaya dillendirmeye devam ediyor. Büyük kentlerde bilinçli olarak CHP'den önce adaylarini belirlediginde, Baykal DSP ile uzlasmak için 2007 seçiminde oldugundan çok daha fazla zorlanacaktir. Çünkü o seçimde CHP'nin DSP'ye oy açisindan ihtiyaci yoktu. Simdi 2004 yerel seçiminde oldugu gibi örnegin Ankara'da DSP, seçimi kazanamayacak oldugu halde alacagi oy yüzünden, bu kez Melih Gökçek'i alt edecegi umulan Karayalçin'in kaybina sebep olur. Ayni tehlike Istanbul, Adana gibi büyük kentler için söz konusudur. Tayip Erdogan'in Izmir'de ve Çankaya'da aday belirlemek için bu bölünmeyi bekledigi ve oralarda sosyal demokrat kökenli aday arayisinda oldugu söyleniyor.
Baykal'in yakin çevresinin, 29 Mart seçimlerinde bu kez de Tayyip Erdogan'in, ekonomik bunalim yüzünden 1989'da Özal'in ve 2002'de Ecevit'in düstügü duruma düsecegi önyargisi içinde oldugu gözüküyor. Gerek yokken seçim arifesinde halkin as ve is gündemini, çarsaf ve benzeri konularla degistiren bu çevrenin, AKP'nin bugünkü durumu ile ANAP'in ve DSP-ANAP-MHP koalisyonunun yillar önceki durumunun ilgisizligini göremeyecek kadar içe kapanmis oldugu anlasiliyor.
Bu durumda, bir kez daha 1989'u yasatmak istiyorsa, asil sorumluluk CHP Genel Baskani'nin omuzlarindadir. Dönülmez bir asamaya gelmeden DSP Genel Baskani'ni önüne almalidir. Sagduyulu ve anlasilir bir özveri gösterdiginde AKP'nin karsisina her yerde tek bir güçlü adayla çikmanin yolunu bulacak büyüklüge sahiptir. Murat Karayalçin'in adayligini ilan ederken yaptigi konusmada altini çizdigi gibi, bu seçimler ülkenin gelecegi açisindan son yirmi yilin en yasamsal seçimi olacaktir. Ya halk, ilk genel seçimde ülkeyi AKP'den kurtarmaya karali oldugunu gösterecek, ya da...
|
