|
Gerede suyunun Ankara'ya getirilmesi, metronun bitirilmesi, 25 bin kisiye istihdam saglanmasi, hemsehrilik geliri verilmesi, mevcut metro hatlarinin yani sira Siteler ile Dikimevi arasinda metro hatti insasi, ana konulari olusturuyor.
Karayalçin'i Devlet Planma Teskilatinda (DPT) birlikte çalistigimizda tanidim. Emin Çölasan'la beraber sosyal projelerin planlamasi ve programlandirilmasi konusunda görev yapiyorlardi. 1978'deki 3. Ecevit Hükümeti kuruldugunda Köy Isleri ve Kooperatifçilik Bakanligi'nda müstesar yardimcisi olarak uygulamali kamu hizmetine yöneldi. O tarihte daha önce Vedat Dalokay'in attigi "uydu kent" adiminin ilk büyük projesini uygulamaya baslayan Ali Dinçer'in Batikent projesi ile tanisti. Kisa süre sonra projenin en büyük programi Kent-Koop'un basina getirildi. Sekiz yil içinde, alt yapisi dahil, çogunlugu isçilerin olusturdugu orta direk ailelerinin üyesi oldugu kooperatiflere ait 40 binin üzerinde konut tamamlandi ve oturulur oldu.
1989 yerel seçim öncesi, Özal'in Basbakanligindaki ANAP'li Belediyelere karsi SHP yönetimi olarak Ankara'ya aday aramaya baslamistik. Genel Baskan Erdal Inönü ve Genel Sekreter Deniz Baykal görevim geregi benden Ankara'da anket yaptirmami istediler. Partinin daha önce Ankara Belediye Baskani olan Ali Dinçer'le Murat Karayalçin öne çikan isimler oldu. Daha genis alanda yapilan ikinci anket Murat Karayalçin'in adayligini kesinlestirdi. ASTI-Dikimevi Rayli Sistemi (ANKARAY), Batikent-Kizilay metrosu, Dikmen Vadisi, Çay Yolu yerlesim projeleri ve Türkiye'nin en kirli kenti Ankara'nin iki yil içinde dogal gazla isinmaya dönüstürülerek en temiz kenti haline getirilmesi, basarili projelerinin basinda gelir.
Çok basarili bir belediye baskani ama henüz eylemli politikada acemi bir siyasetçi idi. Erdal Inönü 1993'te genel baskanligi birakinca zamansiz bir kararla kendisini SHP'nin basinda buldu. DYP-SHP koalisyonunun Disisleri Bakani olarak diplomaside de önemli bir deneyim kazanmis oldu. 1994 yerel seçimlerinde SHP, 1992'de yeniden açilan CHP ile karsi karsiya geldi. Karayalçin belediye baskanliklarina Ankara'da Korel Göymen'i, Istanbul'da Zülfü Livaneli'yi aday gösterdi. Baykal onlarin karsisina Ankara'da Ali Dinçer'i, Istanbul'da Ertugrul Günay'i çikardi. Iste Melih Gökçek ve Tayyip Erdogan bu günlere sosyal demokratlarin o ayriligi sayesinde geldiler.
Bu sonuçlardan ders çikaran Karayalçin, 1995 seçimleri öncesi partisi SHP'yi kapatma sorumlulugunu gösterdi. 1995 seçimlerinde CHP'nin Samsun Milletvekili oldu. 1999'da meclis disinda kalan CHP'de parti içi kavgalar basladi. Bu yüzden önceki genel baskanlar Erdal Inönü, Cezmi Kartay ve Hikmet Çetin gibi Murat Karayalçin da etkisizlesti ve parti disina itildi. Zaten 1980'den beri ayri bas çeken DSP'nin yani sira, Karayalçin'in ikinci SHP denemesi ile sol bir kez daha üçe bölünmüs oldu. Sosyal demokratlar için basarisiz geçen 2002, 2004 ve 2007 seçimlerinde Karayalçin CHP ile birlikte olmak için iyi niyetle her türlü özveriyi gösterdi ancak basaramadi.
29 Mart 2009 yerel seçimlerinin gündeme geldigi 2008 sonbaharinda bir gün Karayalçin sunlari söylüyordu: "Ankara'yi bu yönetimden kurtarmak için nerede durmam gerekiyorsa orada duracagim, nereye gitmem gerekiyorsa oraya gidecegim." CHP Genel Baskani'nin, bu sorumlu tavir karsisinda duyarsiz kalmasi artik düsünülemezdi. Ertesi gün CHP Genel Merkezinde birlikte kameralarin karsisindaydilar. Sonunda Murat Karayalçin, yeniden halkin önünde dimdik durmayi hak etmis, birikimli bir politikaciydi.
Melih Gökçek'in adayligi kesinlestiginde Murat Karayalçin'in su sözleri Rüzgar Tepe'deki gecekondulardan Çankaya'daki kösklere kadar yankilaniyordu: "29 Mart tarihinde seçmenler, verecegi oy ile bu yönetimi degistireceklerdir. Bu yarisin, 15 yildir yapilmayan hizmetlerin hesaplarinin verilecegi bir dönem olarak geçmesini istiyorum." Projeleri elinde, kendine ve halka güvenen, gerginlikten uzak ve olgun bir aday olarak Murat Karayalçin, biraktigi yerden devam etmek için yeniden Baskent sokaklarinda.
|
