Kolunun diyetini benim verdigimi unutuyorsun galiba! dedi. Ben olmasaydim simdi çolak kalacaktin... Koca Ali yine karsilik vermedi. Aci aci gülümsedi. Kizardi. Sonra birden sarardi. Hizla döndü. Biledigi satirlarin en büyügünü kapti. Sivali kolunu, yüksek kiyma kütügünün üstüne koydu. Kaldirdi, agir satiri öyle bir indirdi ki... O anda kopan kolunu tuttu. Gördügü seyin ürperticiliginden gözleri disari firlayan Haci Kasap'in önüne:
- Al bakalim, su diyetini verdigin seyi! diye hizla firlatti. Sonra giysisinin kolsuz kalan yenini siki bir dügüm yapti. Dükkândan çikti".
Ömer Seyfettin'in bu hikâyesi, kadinin tarladan makineli tezgâha çikarilmadigi 1950'lerin alin teri döken erkek dünyasinda çok göz yasartmisti. Aradan yillar geçince kanli diyet hikâyelerinin yerini dokunakli fikralar aldi.
"Esnafin pazar keyfi, bag bahçede raki sofrasinda fondip yarisi yapmakti. O pazar da, hafta boyu ayakta makas tikirdatan Memduh Usta bir saatlik soseyi agirdan aldigi için bagina ögleye dogru varabildi. Eyyami buhur sicaginda yanina arkadas bulamamisti. Kapakli sepetine evde çocuklar sevinsin diye, çokça kara üzüm kesti. Havanin bulutlandigini görünce erkence geri yola koyuldu. Ana yola çiktiginda, esraftan Celal Aga'ya rastladi:
- Memduh, geçen gün yarim kalan dedikodunu tamamla bakalim.
- Dur hele agam yagmur geliyor, islanacagiz.
- Al su yagmurlugu bende semsiye var.
Saganagin altinda daha birkaç adim atmadan:
-Memduh, ben olmasam ne olurdun!
- Sorma Celal Aga, sirilsiklam olurdum...
Sehre varana dek Aga, Berber Memduh'u nerdeyse kirk kez, -sorma Agam, sen olmasan sirilsiklamdim- dedirtti. Günler sonra Selagzi'ndaki Bahçeli kahvede es dost sohbette iken Celal Aga yine, Memduh, de bakiyim, o gün ben olmasam ne olurdun deyince firlayip, fiskiyeli havuza dalan Berber Memduh:
- Bundan da beter olmazdim ya!
1970'lere gelindiginde ben, devrimci duygularimla 3 numara tiras oldugum Memduh Agabey'in tatli dilinden bizzat dinledim, ödedigi bu diyetçigini.
Yillar çabuk geçti. Toplumsal hedefler yerini, bireyin küresellesen hirslarina birakti. Artik Sanghayli Zao Z. Yang, Hong Kong'da 99. kattaki ofisinde New York'lu Banker C. Rockefeller'in ortagi Istanbullu Alkan Tapanci ile birlikte Londra Borsasini oynatiyor. Oysa Bursa'da, isten atilma sirasi gelen Tofas Otomobil Fabrikasindaki Ali Koca, alacagi tazminatla baba ocagina, Tasova'ya, köyüne dönmenin hesabi içinde. Üçte bir ayliga çoktan razi idi. Koca Ali'nin kolu, Berber Memduh'un sirilsiklamligi artik tarih olmustu. Simdi artik Mercimek Köylü Ali gibi milyonlar diyetini, çoluk çocuk bohçalari sirtlanip topragina dönerek ödüyor.
Not: Prof. Haluk Ülman Hocamin "eski bir planci olarak ekonomiyi nasil görüyorsun?" sorusuna yanitimdir. |