Yazdırma tarihi : 16.01.2025

Iste açilim bu soruda dügümleniyor

Tarih: 17.12.2009 09:14:53


Iki aydir yasananlarin halki, Türkler ve digerleri olarak ayrismaya götürdügü endisesi dört bir yani sardi.
 


Sorumlulari konusundaki ayrisma da beton duvarlara dönüsüyor. Kürt açilimini, 'terörü sonlandiracagiz' amaciyla ortaya çikaran AKP hükümeti yani Basbakan Erdogan. Ancak, 'Demokratiklesme' diyerek, ilk adiminda ondan daha çok sahiplenen DTP oldu.

Böyleyse ne oldu da, 'açilim' daha açilmadan kapandi. Yerine "Imrali F tipi cezaevi" açildi. Sokaklarda bombalar patliyor, alevler yükseliyor. AKP hükümeti, 'açilimi' açtigina açacagina bin pisman. DTP de 'açilim bitti, bittiii' diye, bayram ediyor. (Esbaskan Emine Ayna bunlari söylerken agzi kulaklarina varircasina gülüyordu.)

Olaylarin bu duruma gelmesinin herkese göre ayri bir nedeni var: Muhalefete göre baslica neden ve sorumlu Iktidar, daha açikçasi Basbakan. AKP ise muhalefeti suçluyor. Basbakan'a göre ise, muhalefet kirk yillik sorunu çözmeye yardimci olmak yerine, kendisini yipratma firsati olarak kullanmakta. DTP, basindan beri Imrali'nin muhatap alinmasi için ugrasiyor.

Dolayisiyla halk, ne açilimi, ne nereye gittigini ne de kimin nereye götürdügünü anlamis durumda. Her TV kanalina göre baska açidan gördügü ve duydugu karsisinda, kimileri korku, kimileri saskinlik, kimileri de sinsi bir beklenti içinde.

Bakin, açilima iyi niyetle bakan bir deneyimli yazar bu manzarayi nasil ele aliyor: "Televizyonlarin sabah programlarinda sik sik su alt yaziyi görürüz: 'Stüdyoda gerginlik!' Bu yeni bir hilebazlik türü. Eskiden programlarda yasanan gerginlikler mümkün mertebe izleyiciye yansitilmazdi. Simdi ise hem gerilim oyunlari tertipleniyor hem de bu, izleyiciye ilan ediliyor. Gelgelelim bu yayin politikasinin toplumsal çatismalar düzeyinde sürdürülmesi çesitli etnik veya dinî gruplarin birbirine düsürülmesine sebep oldu, oluyor. Kürt meselesi konusunda 'stüdyoda gerginlik', 'ülkede gerginlik' veya 'çatisma çikabilir' diye alt yazi geçip bu gerginligin kurgusunu da kendiniz yaparsaniz, bu olmaz. Olmaz, çünkü sokakta linç olaylari baslar. Basladi da.

Ve tabii en önemlisi su: Biz gazeteciler, hakikatin pesinde miyiz? Hakikati aktardigimizda, reyting alamaz miyiz? Hakikat reyting yapmiyor diye, iki halki birbirine düsürmeye hakkimiz var mi? Türk medyasi Türkiyelilesmeden baris mümkün olur mu?"

Basbakan da muhalefet kadar, karsiti saydigi medyayi suçluyor. Ancak, yukaridaki yorumun sahibi Irfan Aktan'in elestirisi yalnizca muhalif medyaya dönük degil. AKP yanlilarini da, karsitlarini da suçlamis. Bunlari yazmamin asil nedeni ise bu degil. Aktan yazisini, "Türk medyasi Türkiyelilesmeden baris mümkün olur mu?" sorusu ile bitiriyor. Iste açilim, bu soruda dügümleniyor.



Haber NO: 578

Kategori: Vatan Gazetesi