O dönem üniversite gençliginin bütün dünyasi ülke sorunlarini konusmak, yazmak gerekirse eylem yapmakti. Gençlik siyasetin tam ortasinda, her sabah yeni bir güne baslamayi aliskanlik edinmisti. Bende henüz baslarinda oldugum fakültede derslerimin tamamini toplumsal çözümler üzerine kurmus ve gelecekte devlette alacagim “ulvi” görevlerle ülkeyi kurtaracaklardan biri olmaya hazirlanmistim! “Seçimlerin biran evvel yapilmasinda memleket için sayilamayacak kadar yarar vardir.” Ismet Pasanin bu çok önemli sözünü bugün gibi animsiyorum. Devlet eliyle, hizla sanayileserek sosyal adaleti gerçeklestirmenin ancak idealist solcu askerlerin sayesinde olacagina inandigimiz için Ismet Pasanin bu sözüne çok bozulmustuk!
27 Mayis’tan 10 yil sonra 12 Mart Müdahalesi, onu izleyen 10 yil sonra da 12 Eylül Darbesi oldu. Seçilmis sivil yönetimler ancak 1987 seçimleri ile yeniden gerçek Demokratik ortama kavustular. O tarihten yaklasik 10 yil sonra bu kez entellektüellerin (Aydinlarin) Post Modern Darbe dedikleri 28 Subat yasandi. Seçilmis Basbakan Erbakan zorla iktidardan uzaklastirildi.
1960 ‘dan bu yana, bu dört askeri eyleminde basinda silahli kuvvetlerin en üst komuta kademesi vardi. Ve kabul etmek gerekir ki, gerekçeleri, nesnel kosullari ne kadar hakli olursa olsun her müdahalede, ülkenin çagdaslasma, batililasma, yani demokratiklesme süreci bir süre kesintiye ugradi.
Artik, 2000’lerde ulastigimiz düzeyin en açik göstergesi, Genel Kurmay Baskani Özkök Pasanin bir süre önce söyledigi su sözleridir; “TSK’ya entelektüel fikri temel de kazandirmak zorundayiz. Aksi halde geçmisin kopyasi olanlardan kurtulmamiz mümkün olmayacaktir.”
Bazi yeni emekli askerler, geçmisteki söylemleri yüzünden is basindaki seçilmis sivil yönetime güven duymadiklarini açikliyorlar. Üniformayi çikarirken eski komutanlarin bugünkü Hükümetin Demokratiklesme adi altinda Laiklik Karsiti politikalarina karsi gösterdigi sert tepkilere Özkök Pasanin katilmadigi açiktir. Genel Kurmay Baskani, özellikle Avrupa Birligine girme yolunda çikarilan uyum yasalarinin, demokratiklesme amacindan çok, Islami Cumhuriyet amaçlari dogrultusunda kullanilacagi endisesinin artik yersiz oldugunu belirtmektedir. Özkök Pasanin sözlerinde silahli kuvvetlerin temel görüsü açikça görülmektedir.
Konulara çagdas evrensel gelismeler dogrultusunda ve tam bir bilgi toplumu olmanin olanaklarindan yararlanarak ve kendine güven içinde bakilmasi anlayisi artik sivil, asker aydinlarin ortak düsüncesidir.
11 Eylül Terör Eylemi ve onun sonucunda dünyada yasananlar, en azindan Türkiye’de birilerine, Islamiyeti siyasete alet edemeyecek kadar ders vermis olmalidir. Atatürk’ün askerleri, Laik Demokratik Cumhuriyeti korumak ve yasatmak için artik daha entelektüel bakmaktadirlar. Yurttasin çogunlugu, Asker Sivil genç kusaklarin silah zoru olmadan, demokrasiyi ileri götürmek için, tam bir güven ve akil birligi içinde olduklarina inanmaktadir.
|