Yazdırma tarihi : 16.01.2025

Necati Dogru, dogru söylüyor

Tarih: 11.01.2010 20:08:59


Deneyimli yazarimiz Necati Dogru'nun, ekonomiyle ilgili yeni yilin ilk yazisi söyle basliyor: "Size söylemistim; yeni yil 'uyanma yili olacak' demistim.
 


Söyledigim gibi çikti, iste 'bos-köpük-plastik böbürlenme geldi IMF'ye yaslandi' ve bu yaslanmanin ilk belirtisi olarak 'yeni yilin ilk gününde zamlar saganak oldu' halkin basina yagdi." Söyle de bitiyor: "Uyanin! Uyanma yilina girdik. Bunlar IMF zamlaridir."

IMF'yi Devlet Planlama Teskilati'nda çalismaya basladigimdan beri iyi taniyorum. Partiler, akademisyenler ve aydinlar arasinda kirk yildir araliksiz en çok tartisilan konu, IMF ile iliskilerdir. Hadi sagdakiler neyse ama muhalefetteyken en sert karsi çikan merkez soldaki partiler bile, krizden çikmak için IMF'nin kapisini defalarca çaldilar. Aslinda bu islere akli eren herkes, IMF'nin uluslararasi sermayenin "icra memuru" oldugunu yakindan bilir. O yüzden bir ülke dis borca muhtaçsa, istese de yakasini IMF'den kurtaramiyor.

Dostumuz Necati Dogru'yu okuyunca birden aklima geldi. 23 yil önceki "Bu Günlerde IMF Olayi" baslikli bir yazimi aradim buldum, okuyalim:

"Wancover toplantisi arkasindan Asya Kaplanlarinin içine düstügü mali krizden kurtulmalari için IMF'nin 70 milyar dolarlik bir destekle, bölge ülkelerine yardim etmesi karari alindi. Bu paranin 20 milyar dolari Kore'ye, kalani Tayland, Malezya, Singapur ve Endonezya'ya veriliyor.

Türkiye IMF'ye 1947 yilinda üye oldu. Bugüne kadar 16 Stand-by anlasmasi yapti. Her seferinde 'istikrar için bize döviz verin' dendi. 1970 Devalüasyonunu takiben 1972'de fiyat artislari sadece yüzde 18'lere tirmaninca isçi dövizlerindeki artistan olusan ve 2 milyar dolara ulasan döviz rezervleri enflasyonun sebebi olarak görüldü. 'Daha fazla isçi dövizi gelmesin' diyen Maliye Bakanligi yetkililerinin sayisi artti. O yillarda bu tespitlerden görülüyor ki, her seferinde agirlikli sorun dis kaynak destegidir.

24 Ocak 1980 kararlari ise 10 Agustos 1970 kararlarinin bir kopyasidir. Döviz kurunun artirilmasi, Kamu Iktisadi Tesekküllerinin (KIT) mallarina zam ve petrol ve yabanci sermaye kanunlarinda degisiklik, her iki istikrar önlemlerinde de yer aldi. Ancak, yine IMF'den borç istendi.

Bugün ülkenin temel sorunlari; terör, enflasyon, ödemeler dengesi açigi yani dis kaynak ihtiyaci, yüksek faiz, yüksek kur, artan issizlik, gelir dagilimi adaletsizligi ve ümitsizlik basliklari altinda toplanir. Bu basliklarin bir kismi kisa dönemli yani parasal önlemlerle çözülebilir. Onun için IMF bir yillik bir program istiyor. Digerleri ise bünyesel iyilestirmelerle ancak orta vadede sonuç verir. Her iki halde de siyasi iradenin var olmasi sarttir. Hatta seçim platformunda bile olsa IMF, Hükümeti kararliligini net bir sekilde ortaya koymaya zorlamakta.

Bu gerçeklerden baktigimizda, 1997 yilinin bosa gittigini ve 1998'e daha da agirlasmis ekonomik ve sosyal sorunlarla girdigimizi görüyoruz."

Yaziyi tamamlarken bir kez daha okudum. Neredeyse çeyrek yüz yil olmus. DPT'de beraber çalistigim arkadasim Yilmaz Karakoyunlu, daha çok yazdigi ve ödüller aldigi romanlarindan taninir. Bakanlik da yapmis deneyimli bir politikacidir. Ama benim gözümde öncelikle, ayagi yerde iyi bir iktisatçi ve maliyecidir. Okurlarima saygisizlik olur ama ona soruyorum: 23 yil önce bu yazdiklarim, 2010'un basinda hâlâ Necati Dogru'yu, dogrulamiyor mu?


Haber NO: 582

Kategori: Vatan Gazetesi