Yazdırma tarihi : 15.01.2025

Politikacinin söhret tutkusu

Tarih: 24.03.2010 07:09:37


Bülent Arinç'in söhret tutkusunun kendisine, partisine ve ülkeye nelere sebep oldugunu herkes görüyor.
 


Ilk milletvekili oldugu dönem, kendisini göstermek için meclis kürsüsündeki, milli görüs çigirtkanliginin, taniklarindanim. Bilgiç üslubuyla kendini laik demokratlarin ve bazi duyarli kesimlerin boy hedefi yapmisti.

Bilgin Bertrand Russell der ki, "Eger sosyal yasamin çekilmez hale gelmesi istenmiyorsa, politikacinin san söhret güdüsü dizginlenmelidir." Herhalde simdi, akliniza ilk gelen isim Bülent Arinç'tir. "Suikast için adresime geldiler" dedi ve günlerce televizyon ekranlarindan düsmedi. Kozmik oda aramasi bitti ama Bülent Arinç üç gün sabredemedi, bu kez de TBMM Baskanvekili Güldal Mumcu'nun odasini basti. Gün geçmiyor ki, yeni bir olayla ekranlarda boy göstermesin. Bakalim önümüzdeki hafta programinda ne var!

Bülent Arinç, 1995 seçiminde Erbakan Hoca'nin Refah Partisi'nden Manisa Milletvekili seçildiginde adi duyuldu. Bu parti 1998'de kapatilinca milli görüsçülerin Fazilet Partisi'ne genel baskan olmak istedi. Basaramayinca, Abdullah Gül'le birlikte Tayyip Erdogan'in AKP'sine kapagi atti. TBMM Baskanligi'na oturdugu hafta Esenboga Havaalani'nda esinin türbanini bahane ederek Cumhurbaskani Sezer'le diklesmeyi medya olayi haline getirdi. O çikisiyla, iktidarla muhalefet arasinda bu günlere gelen gerginligin ve bunalimin odagina oturdu.
Bülent Arinç, medyanin objektifleri önünde, TBMM Baskanvekili Güldal Mumcu'nun odasini basarken, partizan bir sahte sövalye rolü oynuyordu. Üstelik yakin geçmis politik yasamimizda iktidar olan hiçbir parti, bu konuda Bülent Arinç kadar maharetlisini görmedi. Eylem ve söylemleriyle gündemi saptirirken, söhretine söhret katmanin keyfini yasiyordu.

Ancak bu son olaydaki görüntüsü, halk katinda gerçek yüzünün açiga çikmasina da firsat verdi.
Iktidarlarin oy yitirmesinin büyük oranda halkin as ve is sorunundan kaynaklandigini son kirk yilin arastirmalari göstermektedir. AKP'nin 2007 seçiminden bu yana hizla düsen halk desteginin temelinde de ekonomik sorunlar yatmaktadir. Bu herkesten önce Basbakan Erdogan'in bildigi ve gördügü de bir gerçek. Bu nedenle Arinç'in kisisel hevesle de olsa, gündemi saptirmasi Basbakan'in hesabina geliyor. Ancak, öyle olsa da, Arinç'in artik çok ileri gittigini de görmeye basladigini saniyorum.

Bir yandan Kürt açiliminin geri tepmesi, diger yandan Tekel isçilerinin direnisiyle gündeme oturan halkin as ve is sorunu, R. T. Erdogan'i korkutuyor. Seçime yaklasik bir yil kaldi. Yine de, bu dönemi Arinç'inki gibi olaylarla geçistirmek çok zor. Muhalefetin ise, suyu çikan bu sorumsuz yaklasimlari daha da tirmandirmak egiliminde oldugu gözüküyor. Oysa yalniz bu yolla AKP'nin oy yitirecegi hesabi, hiç de gerçekçi degil. O nedenle ana muhalefetin, Arinç gibilerinin yarattigi bu gerginlik ve bunalim politikasina ayak uydurmak yerine, halkin gerçek gündemi olan as ve is konusunu, seçim sandigi konana dek, gündemin degismez ilk maddesi yapmanin bir yolunu bulmasi gerekir.


Haber NO: 616

Kategori: Vatan Gazetesi