Resmen olmasa da sinirlar kalkti. Iran gibi birkaç devlet disinda, ülkeler artik sanki tek bir merkezden yönetiliyor. Gizli ve sakli bittigi gibi sir da kalmadi. Hasminin ve rakibinin gönlünden, aklindan geçeni okuyabilen muhbirlerden geçilmez oldu. "Çivisi çikti" deyimi tarihte ilk kez gerçek oldu. Ben oldum olasi komplo teorilerine pek inanmamisimdir. Bir baska ülke ve ülkeler üzerinde kendi sömürgen amaçlari için en çok komplo kuran ülke (ABD) Amerika Birlesik Devletleri'dir. Bence daha öncesi tartisilir ama Vietnam'la birlikte bu güne kadarki kurguladiklarinin hemen tamami fiyasko olmustur. Hem de ne acidir ki, arkasinda biraktigi can kaybi ve yikim Ikinci Dünya Savasi'ndakinin çok üstündedir. Görülen o ki, Baskan Obama da 15 bin asker daha göndererek sonuç alacagini sandigi yeni planiyla (komplosuyla), sonunda yüz binlerce cani topragin altina gömüp Afganistan'dan geri dönecektir.
Bu savaslarin görünür yüzü silah olsa da özündeki amacin küresel sermayenin kârina kâr katmak oldugunu 15 yasindaki Mogol çocuk bile gördü. Böyle oldugundan bilindik komplolarin yerini küresel sermayenin finans oyunlari aldi. Üstelik görünmez patronlar, göz koyduklari her ülkede de isbirlikçi ortaklarini bulmakta hiç zorlanmadilar. Bakin Türkiye'mize onlarin kim olduklarini görürsünüz! Iste son yillarda yasanan gerginliginin arkasinda bizde de onlar var. Sirtini iktidara dayayanlarin, yarin kime komplo kuracagini tahmin etmek için istihbaratçi olmak gerekmiyor. Kimine göre bu kavga "demokrasi mücadelesiymis"! En büyük sahtekârlik da iste bu. Oysa demokrasinin gerçek sahibi halkin derdi ise asi ve isidir.
2007 seçiminden bu yana AKP, Türkiye'yi bilinçli olarak komplolar ortamina getirdi. Çünkü küresel kriz teget geçmedi. Halk yoksulluktan açlik sinirina geriledi. Afrika'daki iki ülke disinda gelir dagilimindaki uçurumun en derin oldugu ülkelerin basini Türkiye çekiyor. Son iki yildir yapilan anketler, halkin öncelikli sorununun as ve is sorunu oldugunu gösteriyor. Seçimlerde sandik sonuçlarini ekonomik nedenlerin belirledigini R. T. Erdogan da biliyor. Asil amaci insan haklari, demokrasi, özgürlük, esitlik, adalet filan degil. Iktidarda kalmak için halkin gözünü gerçek sorunlarindan (as ve is) baska sorunlara çekmek.
Simdiye dek küresel sermayenin destegini alan hiçbir hükümet AKP kadar arkasinda güç toplayamamisti. 2002'de çöken üçlü koalisyonun arkasindan tek seçenek oldugu için ve seçim sistemindeki temsilde haksizlik sayesinde hükümet oldu. 2007'de de muhalefetin öngörüsüz gerginlik politikasinin ve Genelkurmay Baskani'nin 27 Nisan blöfünün sonucu oyunu artirdi.
Halkin gerçek sorunlari dururken iki seçimde de AKP gerginlik ortaminin ve soyut hukuk tartismasinin magduru rolünü en basarili biçimde oynadi. Simdi üçüncü kez ayni oyunu yineliyor.
Bu oyun tam anlamiyla AKP'nin bir komplosudur. Öyleyse, ana muhalefet niye bu oyunu bozmak yerine, bütün gücünü arkasindan kosarak tüketiyor. Tirmanan hukuk savasi elbette önemlidir. Ancak yasanan sorunlarin hepsinin de asil çözüm yeri sandiktir. AKP'nin hak etmedigi yükselisini durdurmak için önümüzdeki seçim belki de son kavsaktir. Bu nedenle halkin as ve is sorununu, erken ya da zamaninda yapilacak seçimin tek gündemi yapmanin mutlaka bir yolu bulunmalidir |