Yazdırma tarihi : 16.01.2025

Basbakan "Baskan" olursa!

Tarih: 3.05.2010 20:21:34


Basbakan Erdogan, ABD'deki Bush gibi Türkiye'nin "Baskani" olmak istediginin ertesi günü
 




Basbakan Erdogan, ABD'deki Bush gibi Türkiye'nin "Baskani" olmak istediginin ertesi günü, 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayrami'nda, yerine seçilmis varsayilan basbakan küçük Elgin Koçubaba'ya "Yetki artik senin. Ister asarsin ister kesersin" dedi. Anlasilan, ihtirasina nail olursa R. T. Erdogan bir 23 Nisan'da da varsayilan çocuk Baskan'a, "kimleri asip, kimleri kesecegini de" söyleyecek.
Aklina "asmak, kesmek" gelmese de iktidari tek basina ele geçirdiginde rahmetli Özal da baskanlik sistemini diline dolamisti. Ömrü vefa etmedi. Demirel "nabiz yokladi" ama bilseydi, R. T. Erdogan da bir gün gelir "Baskanlik" ister, bir daha kirk yil gelmeyecek biçimde gündemden silerdi.
R. T. Erdogan, sözünü ettigi baskanlik sistemi için "politik istikrari" gerekçe gösteriyor. Bununla kastettigi, kendinden önceki dönemlerdeki özellikle "ekonomik istikrarsizligin" koalisyonlardan yani, çok basliliktan kaynaklandigi fikri olmali. Iktidara geldiginden beri issizlik artarak yüzde 15'lere çiktigi halde teget geçti diyerek, ülkeyi 2000 krizinden kurtardigi ve istikrar sagladigi söylemini, 8 yildir hâlâ sürdürüyor.
Oysa 2000 krizini Ecevit'in Koalisyon Hükümeti yaratmadi. Özal'la baslayan ve 1990'lardan sonra hizla artan kamu açiklarini karsilamak için basvurulan sicak para politikasi, ülkeyi 2000 Kasim krizine getirdi. Ancak, faturasi koalisyonun üç partisine çikti. Daha 2 yili tamamlamadan meclisten tasfiye olarak ödediler. Öylece de, "yeni" sanilan ve haksizliga ugramis rolünü iyi oynayan Tayyip Erdogan, 3 Kasim 2002 seçiminin tek sanslisi oldu. Daha düne kadar yaptigi da, Ecevit'ten devraldigi IMF'nin kemer sikma programini sürdürmekten baska bir sey degil. Aslinda, bu tutumunun temelinde de o koalisyon hükümetinin özerklestirdigi basta Merkez Bankasi, ekonomiye yön veren kurumlarin politikaciya alet olmaktan kurtulmus olmasi yatiyor. O nedenle Erdogan, bu gün göreceli ve soyut bir istikrardan söz edebiliyorsa, rahmetli Bülent Ecevit'e sükran duymalidir.

Dolayisiyla, ülkemizde küresel krizden iki yil önce yani daha 2006 sonunda baslayan ve hâlâ sürmekte olan reel ekonomideki istikrarsizligin sorumlusu, "astigi astik, kestigi kestik meraklisi" bu Basbakan'dir. Söylemde iyi göstermeye çalissa da, tirmandirdigi gerginlik ve kavga dolaysiyla istikrarsizligi her alanda bütün ülkeye yaymis durumda. Oy yitirdigi için korkuya kapildigi bir yildir da, kendi yarattigi bu istikrarsizligi ve belirsizligi gündemden düsürmek için her yola girmektedir. Iste son "Baskanlik" konusunu da, bu amaçla gündeme atti. Bütün plani seçime giderken halkin asil derdini, "as ve is" sorununu unutturmaktir.

Ergenekon, Kürt açilimi, sonra Demokratik açilim, derken Anayasa degisikligi ve simdi de baskanlik sistemi. Basta muhalefet, her kanattan yazar-çizer, bilim adami da bir telas, bu tartismanin içine girdiler bile. Yalnizca üç örnek; AKP'nin ilk anayasa taslagini hazirlayanlardan Prof. Ergun Özbudun, "Bu sistem Latin Amerika'da kriz yaratmistir. Bu anayasal krizler de askeri darbeleri davet etmistir." dedi. Sosyal demokrat Tarhan Erdem, ayrintili bir elestiri yaptiktan sonra yazisini söyle bitirmis: "Baskanlik rejimi farkliliklarimizi büyütür. Ülkemizde tek adamin yönetebilecegi organizasyonu kurmak, yürütmek, denetlemek ve yasatmak çok zordur". AKP'nin özellikle devlet yönetimi anlayisini en çok destekleyen Taha Akyol da söylesi yaptigi bayan yazara: Türkiye'de baskanlik sistemi olmaz. Bu, fiilen sizi erkek beni kadin yapmak kadar imkânsiz bir seydir" diyerek, ilk kez Basbakaniyla ters düstü.

Ben yazimi da, geçen haftaki, baslikta yazdigim gibi bitirmek istiyorum. Herkes bir yaniyla bu gündeme kendini kaptirabilir. Ancak, ana muhalefet, R. T. Erdogan'in arkasindan gitmeyi kesinlikle birakmali, halkin AS- IS sorununu, seçim bitene kadar gündemin birinci ve tek maddesi yapabilmelidir.




Haber NO: 649

Kategori: Vatan Gazetesi