Yazdırma tarihi : 16.01.2025

Turan Akman Erkiliç’tan Kiliçdaroglu’na

Tarih: 27.09.2010 14:48:24


Turan Akman Erkiliç, “58-42’den seçim sonucunu göremezsiniz” baslikli yazima su yorumu yapmis: “Gelecek seçimde ülkemizin gelecegi oylanacaktir.
 





Son derece dikkatli olunmasi bir gerekliliktir.” Erkiliç bunlari benim, “Yüzde 42 ‘Hayirci’ cephenin ise ana omurgasi CHP’dir. Son yerel seçime göre ölçümlersek ‘Hayir’ oraninin içinde en az yüzde 20’si, Kiliçdaroglu’na yillar sonra ‘bizden biri’ diyerek sahip çikan orta diregin oyudur” saptamama karsilik yazdigini düsünüyorum.

Erkiliç endisesini açmak için öneride de bulunmus, “Din ve inanç konusunda ‘ateistmis gibi, laikçi, sert’ tavirlara asla yer verilmemeli, tersine çarsaf marsaf açilimi gibi popülist davranislara da yer verilmemeli.” Bunlari söylerken anlasilan Erkiliç, Genel Baskan Kiliçdaroglu’nun 12 Eylül öncesi yaptigi konusmalarda genel af ve türban konusundaki önerilerinin halk katinda anlasilamadiginin ve hatta soguk karsilandiginin altini çiziyor. Gerçekten de beklemedigi bir zamanda Ana Muhalefet lideri oldugundan beri Kiliçdaroglu Türkiye’de simdiye dek hiçbir parti baskaninda görülmemis saydamlikta, içtenlikli bir tavir ve söylem sergiliyor. Halkin uzun süredir böylesi bir politikaciya özlem duydugu yadsinamaz. Ancak, kimileri olumlu gösterse de, gelir dagilimi ve issizlik oranlarinin yüksekligi göz önüne alindiginda Türkiye, reel ekonomide yapisal sorunlari süren ve sosyal yasaminda çok ciddi çeliskileri olan Müslüman bir ülkedir. Üstelik iktidarda da dini, günlük politikada asiri kullanan ve halkin milliyetçi duygularini sürekli tahrik eden bir parti var. Iste bu nedenle Basbakan’in referandum sürecinde Kiliçdaroglu’nun geçmisini ve kimligini sorgulamasini isaret eden Turan Akman Erkiliç, seçim sürecinde de bu tür firsatçi kurnazliklarin olacagi endisesini duyuyor olmalidir.

Erkiliç’in diger bir gözlemi de su, “CHP tekrar kendi içinde sürekli didisen bir parti görünümü vermeye basladi, bu gidis ya da görünüm iyi degildir.” Bence de aslinda çok yerinde bir uyari. Çünkü eski genel baskan hemen her gün CHP’nin içine dönük yeni suçlamalar yapmaya devam ediyor. Istifasi sonrasi Kiliçdaroglu’nun gelisinde kendisine karsi örgütü kararlilikla ayakta tutan Genel Sekreter’i hedef seçti. Son on yilda yok ettigi parti içi demokrasinin sorumlusu olarak Önder Sav’i göstermesi, yalnizca iyi niyetli partilileri huzursuz ediyor. Çünkü genis halk kesimi bu yeni dönemde artik gözünü parti içinden çok Kiliçdaroglu’na çevirmis durumda.

Genç yasimda Bülent Ecevit’in sayesinde ve uzun süre onunla politikada oldum. Herkes gibi ben de Kiliçdaroglu’nun, onun 1970’lerdeki tavir ve söylemini andirdigini görüyorum. En önemlisi, oldugu gibi görünen ve göründügü gibi sahici bir halkçi oldugunda hiç kusku yok. Halk, bu nedenle yillar sonra CHP’nin basina “kendisinden birinin” geldigi duygusunu yasiyor. Erkiliç’in gözlemlerine bir ölçüde katiliyorum. Ancak, en geç 9 ay sonra yapilacak genel seçimde basarili olmasi için CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu’nun bu seçim kampanyasini da, halkoylamasinda oldugu gibi dürüst, inandigini söyleyen, yapici ve halkin as-is sorunlarina agirlik veren bir üslupla götürmesinin dogru olacagini düsünüyorum. Bunlardan daha önemli olani, CHP örgütünün en uzak köydeki parti üyesinden genel baskanina kadar çok çalismasi gerekir. Bunun için de parti içi katilim, heyecan ve dinamizm en üst düzeye çikarilmalidir. Bunun yolu da son iki seçimdir oldugu gibi genel baskanin iki dudaginin arasindan degil önseçimden gelen adaylarla halkin önüne çikmaktir.



Haber NO: 669

Kategori: Vatan Gazetesi