Yazdırma tarihi : 16.01.2025

HALK, KILIÇDAROGLU’NU BAGRINA BASTI

Tarih: 29.11.2010 23:27:30


Seçildigi Mayis kurultayindan üç gün sonra basari dileklerimi sunmak için yeni Baskanimiz Kiliçdaroglu’nu ziyaret ettim.
 




Ilk kez yüz yüze gelmistim. SSK Genel Müdürü iken tanidim. Milletvekili görevlerim geregi birkaç kez telefonda konusmustuk. Televizyonda Melih Gökçegi perisan ettigi gece, birçok CHP’li gibi ben de gelecek için yeni bir heyecan yaratmisti. Istanbul Belediye baskani adayi olarak, seçimde sergiledigi basariyla da, özellikle as ve is derdindeki insanimiz için bir umut oldu. Ne var ki, 2011 seçim öncesi herkes gibi ben de partide bir genel baskanlik degisimi beklemiyordum. Hesaplarda olmayan “olay” dolaysiyla tam da kurultaya 15 gün kala, kendisini CHP Genel Baskanliginda buldu.

Genel Baskanla 6 ay önce yaptigim o ilk görüsmemden sonra düne kadar, ne kendisini gördüm ne de bir baska parti yetkilisini. Partiyle ilgili düsünce ve elestirilerimi yazilarimla sürdürüyorum. Halk indinde yani seçimde, Erdogan’in karsisinda Kiliçdaroglu’nun basarili olacagi ilk günkü umudum, her geçen hafta artmaya devam ediyor. Seçildiginde söyledigi gibi seçimde “anlamli bir sonuç” alacagindan hiç kuskum yok. Son iki yazimin basligi “AKP’yi CHP durdurabilir, Ancak!” di. “Ancak” dememin nedeni, parti içinde son olanlar dolaysiyla kamuoyunda süren kaygili ortam degil, alti ay önceki önerilerimin daha da önemli hale gelmesidir.

Mayis’taki görüsmemde üzerinde durdugum üç basligi, bir kez daha yinelemem gerektigine inaniyorum; ilki, CHP’de liderin gücünün parti organlarindaki parmak sayisindan kaynaklanmadigidir. Çünkü iktidari hedefleyen bir genel baskan gücünü, halk indinde “kendinden biri ve iktidara gelebilir” bir imaj yaratmasindan alir. Ecevit böyleydi, elestirsek de, Erdogan bunu basarmis gözüküyor. Kiliçdaroglu’nun daha ilk günden halk katinda böyle bir güç elde ettigini kimse yadsiyamaz. Seçime yaklastikça bu güven ve destek, her hafta daha da artacaktir. Dolaysiyla, geçen ay yasanan parti içi güç çekismesi çok gereksizdi. O denli sertlesmeden asilabilirdi. Simdi de birilerinin, parti meclisini ele geçirmek için olaganüstü kurultay hesabi, Genel Baskani “liderlik sinavina” zorlamaktan baska anlam tasimaz. Seçmen açisindan da tam tersine kusku yaratir.
O görüsmede Genel Baskanin dikkatine sundugum ikinci baslik, seçime kadar partinin kamuoyunda çok sesli bir görünüm vermemesiydi. Parti içi demokrasi demek, her düzeyde yetkilinin istedigi yerde ve zamanda bildigini söylemesi degildir. Halkimiz, özellikle Özal döneminden beri, oyunu verirken yalnizca liderin diline ve gözüne bakmayi artik aliskanlik edindi. Öyle ki, kendince çok önem verdigi konularda, her gün genel sekretermis, genel baskan yardimcisiymis gibi sifatlarda tasisa, liderin disindakilere artik ilgi duymuyor. Son günlerde medyada süren çeliskili ortamdan elbette herkesten önce lider rahatsiz oldu. Dileriz, Kiliçdaroglu’un grupta söyledigi su sözlerden yanindaki bazilari ders alir; “Bir ittifak muhabbeti tutturmuslar. TV kanallari oturup bunu söylüyor. Hiçbir CHP'li bu tuzaga düsmesin”.
Üçüncü önerim de, parti yanlisi sanilan ve iyi niyetli oldugu bilinen yazarçizerin, CHP liderlerine akil hocaligi yapma tutkusunun gereginden fazla etkisinde kalmamasiydi. Çünkü her elestirilerinde sonuç aldiklarini gördükçe, hem hizlanirlar hem de sayilari artar. Oysa çogunun arkasinda parti içindeki post kavgasi yapanlarin verdigi yanli ve kasitli bilgilendirmeler vardir.

Parti içi bu tür tartismalarin geçmisi dogru okunursa, olaganüstü kurultaylarin beklenenleri vermedigi görülür. Tersine, aykiriligin ve gerginligin tabana yayildigini yasayanlar iyi bilir. Artik, Baykal yandaslarinin da, sav’in da Lider Kiliçdaroglu’na destek olmaktan baska yapabilecekleri hiçbir sey yoktur. Çünkü halk ve kamuoyu Kiliçdaroglu’nu bagrina basmistir. Yapilmasi gereken, Liderin yükselen halk destegini, parti içi post yarisinda degil, var gücüyle Erdogan’i yenmek için kullanmasidir.


Haber NO: 683

Kategori: Vatan Gazetesi