Yazdırma tarihi : 15.01.2025

Animsadim ve animsatmak istedim...

Tarih: 7.11.2011 15:14:49


Cumhurbaskanimiz Abdullah Gül’ü ilk tanimam, 1995 seçimlerinden sonra oldu.
 



Benim, CHP Adana Milletvekili olarak meclise 3. kez geldigim o seçimde, o da Kayseri’den 2. defa milletvekili olmustu. Ögrenmistim ki, ikimiz de ayni fakülteden, Istanbul Üniversitesi Iktisat Fakültesi'nden mezunduk. REFAH-DYP koalisyonunda Erbakan Hoca onu Devlet Bakani yapti.

Bülent Ecevit’in Erbakan Hoca'yla 1974’de yaptigi ortak hükümette ben de Bayindirlik Bakaniydim. Hoca'nin milli görüs anlayisinin özünde, bati yani Avrupa Birligi üyeligi karsitligi vardi. Dolayisiyla gümrük birliginden çikmak istiyordu. Aklindaki hedef, onun yerine Islam Ülkeleri Ekonomik Birligi'ydi. O nedenle Basbakan olarak ilk yurt disi gezisini Libya’ya yapti. Sag yaninda Abdullah Gül’le Kaddafi’nin Bedevi çadirinda ugradiklari “asagilanma”, geri döndüklerinde baslarina büyük dert açti. Bugünkü Cumhurbaskanimiz'i, iste o nedenle verilen gensoru görüsmesinde daha yakindan tanidim; hükümetini, basbakanini savunurken kürsüde ter içinde kalmisti. Söylediklerine kendisinin bile inanmadigi yüzünden okunuyordu.

Refah Partisi'nin Anayasa Mahkemesi'nde dosyasinin tartisildigi günlerde, Kayseri Milletvekili Gül, Manisa Milletvekili Arinç ile birlikte REFAH’in yerine kurulacak milli görüsçü yeni partinin basina geçmek istediler. Erbakan Hoca, Saadet Partisi'nin genel baskanligina Recai Kutan’i getirince ayrildilar. Bana göre, AKP’nin kurucu besinden birisi olarak, Cumhurbaskani olduktan sonra da Abdullah Gül partide, son sözü söyleyenlerin en basinda olmaya devam ediyor.

Bunlari niye animsadim! “Basbakanlik genelgesiyle” dense de, deprem dolaysiyla Cumhuriyet Bayrami törenlerinin ertelenmesi, her halde Cumhurbaskani'nin bilgisi ve ilgisiyle olmustur. O nedenle, Laik Demokratik Cumhuriyet'in Baskani Abdullah Gül’ün, bir eski haberdeki sözü aklima geldi; “Düzen (Demokratik Cumhuriyeti isaret ediyor olmali) Türkiye’de Islam’i caminin içine hapsetti. Biz Islam’i hayat tarzi olarak görmek istiyoruz.” (Nilgün Cerrahoglu, Cumhuriyet 2009)
Bu söylesiyi yapan Nilgün Cerrahoglu, 30 Ekim 2011 günkü yazisinda da sunlari yaziyordu;

“Deprem eger... Ulusal Bayramlari kutlamaya engel; Dini Bayramlari kutlamaya engel degilse... o zaman bu, görev basindaki iktidarin, bizleri “ulus” degil “ümmet” olarak gördügüne delalet eder...”


Haber NO: 739

Kategori: Vatan Gazetesi