Yazdırma tarihi : 16.01.2025

CHP’nin iç drami

Tarih: 13.12.2011 15:50:19


Baykal zamaninda da CHP’yi en çok yipratan neden, sürekli iç çekisme yasayan bir parti görüntüsü vermesiydi.
 










Kiliçdaroglu geldiginde yasanan olumlu havanin temel nedeni, yillar sonra parti içi demokrasinin artik isleyebilecegi umudu oldu. Yeni Genel Baskan'in kurultay konusmasindaki en rahatlatici söylemi, örgütün önünü açacak demokratik bir tüzük degisikligi vaadiydi.

Milletvekillerinin merkezden atanmasi son bulacak, adaylar demokratik önseçimle belirlenecekti!

Üç ay sürmedi, Genel Baskan'in çevresini sözde yeni CHP’li(!) bir “Takim” ele geçirdi. Hedeflerinde de, Baykal’in yillanmis, yorgun genel sekreteri vardi. Kisa sürede onu ekarte ettiler. Artik, 2011 seçiminde milletvekili listesini istedikleri gibi yapmak için, önlerinde hiçbir engel kalmamisti. Bu tasfiye programi uygulanirken, birçok eski gerçek CHP’li, (Kendilerinin de parti disina itiliyor olduklarini görmelerine ragmen) yeni Genel Baskan’a destek oldu. Çünkü Genel Baskan’a bu kredinin ve zamanin verilmesi gerektigine inaniyorlardi. CHP’ye umut baglamis asi-isi pesindeki yiginlar içinse, bütün bunlar teferruatti. Onlar umut bagladiklari partinin, artik basarili olmasini istiyordu, o kadar... Nasil olsa, yeni baskan Kiliçdaroglu ilk seçimde, “anlamli bir basari” için söz vermisti!

Zaman hizli geçti, 12 Haziran aksami çokluk yüzler gülmüyordu. Yüzde 25,9 anlamli basari miydi, degil miydi, anlasilmadi! Seçim’den bu yana AKP’nin karsisinda güçlü ve dogru bir muhalefet yapilabilseydi yüzde 25,9 belki anlam kazanabilirdi. Yine büyük çogunluga göre bu da olmadi.

Geldik bu günlere, R. T. Erdogan’a karsi muhalefet güçlü mü, güçsüz mü tartisiladursun, parti içinde “güçlü bir çekisme” aldi basini gidiyor. Seçim sonrasinda hemen baslayan olaganüstü kurultay için imza toplama girisimi, yeni CHP’de de “degisen bir sey yok” dedirtmeye yetti.

Hadi, eskilerinki “sen-ben” kavgasiydi. Simdi, partinin omurgasi tartisilir oldu. Dört yil önce Dersim söylemini baslatanlar sonunda, Dersim’le yüzlesmeye sürüklendiler.
Bu ortamda herkes dursa da, savinda inatçi olan, eskilerin en eskisinin kitabinda durmak yoktu. O degil miydi, Deniz Baykal’a dirsek gösterme cesaretini gösteren tek kisi? “Yeni CHP’yi” basa getiren de o degil miydi? Eski genel baskani ve istediklerini bagislayip, bir kez daha milletvekili yaparken tek derdiniz, onu mu meclis disinda birakmakti. Artik, bundan böyle (meraklisi medya için) mahalle delege seçimlerinden kurultaya kadar sürecek olan, "CHP’nin kongre çekismeleri” dizisi basliyor demektir.

Bakin neler söylemis Baskan Kiliçdaroglu’nun ilk genel sekreteri; "Referandumda olaganüstü bir gayret gösterdi Kemal Bey. Türkiye'nin her yerine gitti. Ama her yere gitmek, düsüncelerinizi her yere tasiyabiliyorsunuz anlamina gelmez. Tunceli'de genel af deyip Mardin'de türbani ben çözerim gibi sözler edince, parti tabaninda kuskular dogdu. Kemal Bey, bedenini her yere tasidi ama düsüncelerini tasiyamadi”. “Kurultay için yeni delege seçimini beklersek mermimiz biter” diyenlere de ilk genel sekreterin yaniti daha da vurucu; “Siyasette son mermi diye bir sey yoktur. Merminiz biter ama bir bakarsiniz ki, önünüze bir sarjör daha düsmüs. Ya da biri size bir sarjör verir. Merak etmeyin, son mermi diye bir sey yoktur."

Baykal döneminde de, onu (genel sekreterini) elestirmistim; “CHP’nin genel sekretersiniz, eski bir bakansiniz, yenin su sandik basinda delege sayma hirsinizi. Genel Baskan istemedikçe, sistem içinde demokratik yolla genel baskani degistiremezsiniz, partideki bu biat kültürünün sebebi sizsiniz”. Simdi de yineliyorum; Siz böyle direndikçe ancak, partide postu güçlü olanlarin degirmenine su tasirsiniz. Bekleyin de, 2014 belediye baskanligi seçimleri sonucunun(!) suçlusu siz olmayin.

Basbakan'in hastaligi ve sike yasasi yüzünden ilk kez AKP’nin içinde de kazan isinmaya basladi. Partinin (CHP’nin) içinin tam da sogumasi gereken bir zamanda, siz bari kaynayan kazanin altina odun atmayin.



Haber NO: 744

Kategori: Vatan Gazetesi