Yazdırma tarihi : 15.01.2025

‘Hiçbir siddette kazanan yoktur’

Tarih: 20.01.2004


Onat Kutlar’i kaybedeli 9 yil oldu. Yukaridaki sözünü ölüm yildönümü dolayisiyla çikan bir belgeden aldim.

Türkiye’de 15 yildan buyana, terör kurbanlari bilgilerini karistirirsaniz baslangiçta geometrik hizla arttigini görürsünüz. 1994 yilinda üst düzeye çikan terör olaylari ve can kayiplari 2003’e kadar azalarak seyretmistir. Türkiye bu dönemde özellikle demokrasi ve insan haklarinin en ileri oldugu Avrupa ülkelerine bile, yasadigi aci gerçegi anlatamamistir. Ögretmenler, sanatçilar, politikacilar ve gazeteciler teröre can verirken, Avrupali meslektaslari kafalarini baska tarafa çevirerek korkakligin ve ihanetin daniskasini tarihe geçirmislerdir.


 


Teröristlere karsi yapilan can alici eylemleri kinayan ve “Hiçbir siddette kazanan yoktur” diyerek tavir koyan Onat Kutlar gibi, aydinlarin bile teröre kurban olmasi, batili siyasetçileri uyarmamistir.

Ne zamanki Afganistan’da oldugu gibi kendi yarattiklari terör, en büyük kapitalist batiyi can evinden vurdu; herkes o zaman uyandi. Ama is isten geçmis, terör artik uluslararasi boyutta bütün çagdas insanligi tehdit eden bir nitelik kazanmistir.

“Dünya ülkelerini, 1990 öncesine göre daha çok mesgul eden bir konu haline gelen uluslararasi terörizm; bugün artik sadece bir ülkenin sinirlari içerisinde kalan ve o ülkede yasayan insanlarla baglantili bir örgüt faaliyeti olmaktan çikmis, hatta terörizmin ulusal ve uluslararasi niteliginin yani sira, günümüzde uluslar-üstü niteligi de ortaya çikmistir” (1)

Özellikle Islami Terörün 11 Eylülden sonra Bin Ladin’le özdeslesen korkutucu etkisi, dehset saçan nitelige dönüstü. Istanbul’da son yasanan terör olaylarinda kaybedilen sanatçilar, aydinlar ve emekçiler kisa zaman içinde nerede ise unutuldu. Suudi Arabistan’da son terör olaylarinda ölenlerin içinde Bin Ladin’in uzak akrabalari oldugu bile söylendi.

Dinî Terörün cihat kapsami artik bir ülke veya bir din, bir soy-sop olmaktan çok, öteye yayildi.

“Uluslararasi terörizm; sistem disinda sisteme karsi mücadele olarak da tanimlanabilir.”(2)

Arastirmaci yazarin bu dogru savinda çok açik görülen, niteligi uluslararasi olan günümüz terörizminin, yer ve hedef açisindan görülemez ve saptanamaz oldugudur. Ancak uzun süredir yapilan sosyolojik tartismalar, benimde katildigim bir temel saptamayi dogruluyor. “Ekonomik farklilik ve adaletsizlik.” Uluslararasi terörü üreten batakligin gitgide denizler kadar büyüdügünü gösteriyor.

Ayni arastirmacinin önemli bir saptamasi da;
“Terörün hiz kazandigi bu dönemler ile uluslararasi siyasi iliskiler, siyasi ve ekonomik stratejiler, bölgesel ve ülke düzeyindeki ekonomik, siyasi ve toplumsal sorunlar arasinda yakin iliski gözlenmektedir.” (3) seklindedir.

Onat Kutlar’in ölüm yildönümünde bunlari, herkesin özellikle ülke yönetimi sorumlulugu tasiyanlarin bilmesi gerektigini düsünüyorum. Çünkü Onat Kutlar’in o dogru sözünü bugün söyleyebilse idi, söyle degistirecegine inaniyorum;

“Hiçbir siddette kazanan yoktur, ama kaybedilen canlar çoktur.”



Not: (1), (2), (3) Dr. Hakan Hanli Global Terörizm: Uluslararasi ve ulurlarüstü boyutu.


Haber NO: 80

Kategori: NTVMSNBC