Geçmisine bakildiginda Mahir Kaynak’in benzer birçok öngörüsünün gerçek oldugunu görürsünüz. Sanildiginin tersine artik, oy hesabi içinde olmayan pek çok sorumluluk ve yetki sahibi de, bu tahmini benimsemis durumda. Sagduyu ve vicdan sahibi yurttas ise, politikacinin oy kaygisiyla her gün karsilikli sürdürdügü “acilari istismar” gösterisinden sogumus durumda. Yaygin deyimiyle, “asarak, keserek bir çözüme ulasilamayacagi” anlayisi toplumun aklina girdi. Günlük olaylarin sicakligindan arindirilmis anketler de bunu gösteriyor. Ancak, ne denli gerçekçi olursa olsun, bizim gibi hariçten gazel okuyanlarin bu saptamalarinin hiçbir ciddiyeti ve önemi yok. Her sey sonuçta, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki üç partinin elinde. AKP, CHP ve MHP oy hesabi yapmaktan kurtulmadikça 2014 seçimlerinden önce hiçbir sey degismez. Halk ayni nutuklari dinlemeye devam eder. Ama acilar dinmez. Önce AKP’ye bakildiginda gözüken, partinin bütün yetkiyi, Genel Baskan Recep Tayyip Erdogan’a devretmis oldugudur; o da bu sinirsiz gücü, baskan ya da cumhurbaskani olmak için ustaca kullaniyor. Aslinda Basbakan, Mahir Kaynak’in tahmininden baska çözüm kalmadigini görüyor gibi ama seçmene güvenemiyor; Çankaya yolunun tikanacagindan korkuyor. Öyle anlasiliyor ki, açlik grevlerinin pazarliginda Imrali’ya, “seçimden sonrayi bekle” vaadi verilmis olmali! CHP’ye gelince, daha genel baskan olmadan, Kiliçdaroglu’nun Dersim konusunda parti yönetimine karsi aldigi tavirla baslayan parti içi tartisma, bugün de sürüyor; partinin yönetim organlarinda ve milletvekili grubunda, terör, Kürt ya da Güneydogu sorunuyla ilgili tam bir akil karisikligi yasaniyor. Dolayisiyla, Mahir Kaynak’in beklentisi konusunda, “risk almadan vaziyeti idare etme”, uygun bulunmus gözüküyor. Ancak, seçmen hesabi yapiliyorsa, bilinsin ki, baska konularda da oldugu gibi bu ikircikli tutum, CHP’nin daha da çok yipranmasina neden oluyor. MHP, çiktigi yolda uygun adimlarla yürüyor. Albay Türkes tarafindan kuruldugundan beri partinin temel politikasi, bölgede tarih boyu var olan Kürt sorununu yok saymak oldugu için, o partide hiç kimse bu ezberi bozamaz. Dolayisiyla degil çikarilmasi, Öcalan’la konusmak bile MHP’nin AKP’den oy alma hesabini ilgilendiren bir konudur. Asil olan, “Çankaya’ya çikmak” oldugundan, muhalefetin bu tavrini bilen R. T. Erdogan da gerçekçi bulsa bile, oy yitirecek adimlari atmak yerine açikta esip üfürerek, gizli vaatlerle yoluna devam etmeyi yegliyor. Böyle oldugu için zaten Mahir Kaynak da, “öyle veya böyle…” derken, yillar önce bir basbakanin, “çözüm Diyarbakir’dan geçer” sözüne karsin, çözümün, R. T. Erdogan’in kafasindaki zaman hesabina bagli olarak, Imrali’dan geçtigini ima ediyor.
|