Tam elli yildir siyasal yasamin içindeyim. Böylesini ilk kez görüyorum; CHP meclis grup baskan vekili Emine Ülker Tarhan’in dedigi gibi, Imrali’nin sözlerinin bir cümleyle özeti budur. Geri kalani, “teferruattir”. Öcalan’in bu son Imrali tutanagi ortaya çiktiktan sonra, hiç kimse “bunlari bir yana birakalim, asil olan üç zarftir” diyemez. Çünkü “sözü geçer lider ve ancak kani o durdurur” denen kisinin, gerçek hedefi, bu tutanaklarda olandir. Mektuplar üzerinden, MIT’le Kandil’in anlastigi yol haritasinin taslarini, kim, nasil ve ne zaman döseyecek sorusunun yanitlarini, Imrali açiklamis oldu. Oslo’nun iç yüzü ortaya çiktigi ilk günden beri Basbakan bu sürecin ne sahibi, ne tarafi ne de sorumlusu oldu. Bütün derdi, Baskan olmak için Çankaya yolundaki taslari temizlemekti. Bu temizlikte Baris ve Demokrasi Partisini (BDP) yanina almak istemisti. O nedenle de, sonuç alabilecegi asil muhatabinin Imrali olduguna inanmisti! Ne var ki, Imrali irk milliyetçiligine dayali uzun vadeli ayrilikçi planini, 1970’lerin ikinci yarisinda, R.T.Erdogan’dan yirmi bes yil önce uygulamaya koymustu. Yani daha R. T. Erdogan, Erbakan Hoca'nin milli görüs kervaninda acemiyken Abdullah Öcalan, Türkiye’nin düsmanlariyla omuz omuza, içeride ve disarida çok yol kat etmisti. Basbakan'in politik hesaplarini, kendi planina göre nasil kullanacagini ezberlemisti. Iste son Imrali tutanaklari bu gerçegin belgesidir. Basbakan her zaman oldugu gibi durumu kurtarmak için gündemi degistirmek telasi içine girdi; Viyana’da, liderligine soyundugu Müslüman dünyasinin karsisindaki “bati kulübüne” meydan okuyan su sözleri elbette rastlanti degildi; “Tipki siyonizm gibi, tipki antisemitizm gibi, tipki fasizm gibi, Islamofobinin de bir insanlik suçu olarak görülmesi kaçinilmaz hal almistir". R.T.Erdogan bunlari söylerken, nereden nasil karsilik gelecegini ve günlerce tirmanarak gündeme oturacagini saniyordu. Tipki, Davos’ta “one minute” de yaptigi gibi; Bekledigi tepkiler hemen geldi de; BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun “sorumlu liderlik temasi altinda yapilan bir toplantida yaralayici ve bölücü sözlerin söylenmis olmasinin talihsizlik olduguna inaniyorum”, ABD Disisleri Bakani John Kerry “Bu konusmasi son derece agirdir. Basbakan Erdogan'in siyonizmle ilgili tanimi, ABD-Türkiye iliskilerinde yipratici etki yapacaktir” ve Israil Basbakani Benyamin Netanyahu “Bu karanlik ve yalan ifadeyi, dünyadan geçtigini düsündügümüz bu siniflandirmayi reddediyoruz. Bu saldirgan ve yanlis bir tanimdir". Bunlar yetmedi, Basbakan içerden devam etti; Merve Kavakçi’nin türban olayini nerde ise yirmi yil sonra, hem de rahmetli Ecevit’i kaçinci kez agir bir sekilde suçlayarak hesap sormaya yeltenmesi de gündem degistirme çabasiydi. Ancak bu kez gördü ki, Imrali’nin tehdidini, medyanin önüne yeni “flaslar” atarak geçistiremeyecek! Hani bazi tarihi liderler(!), daramin son perdesinde derler ya, “hayat risktir!”. 2011 seçiminden sonra R.T.Erdogan, “ustalik dönemim basliyor” demisti. Simdi görecegiz, hangi riskleri alacak ta “baskanlik yolunda” önüne çikan “50 bin kisiyle halk savasi” tehdidini bertaraf edecek!
YORUM
Bu yaziya yorum yazmak için üye olun ya da giris yapin.
ÖNCEKI YAZI
SONRAKI YAZI
Kenan Evren yargilanirken!
Erol ÇEVIKÇE Tüm Yazilari
2013
2012
2011
YAZARLAR..
Ilhan GÖGÜS
Dünya Dengelerini Degistirebilecek Gelisme
Yüksel ISIK
Basbakana yazilinca güzel, Inönü'ye yazilinca kötü mü?
Ozan ÖRMECI
Türkiye Piyasa Ekonomisi Mi?
Zuhal NAKAY
Facebook’ta Kuran Propagandasi Yapmak
Fatih ERTÜRK
“Türkiye, PKK’yla birlikte Ermeni terörüyle de hesaplasmak zorundadir…!”
Erol ÇEVIKÇE
Kim, Kimin riskini Kimin için göze aliyor!
Zeki SEZER
Yeni Mahalle
Enis TÜTÜNCÜ
AKPnin Adaletsiz Düzeni ve Alternatifi... (1)
MANSETLER GÜNCEL SIYASET EKONOMI DÜNYA MEDYA SPOR MAGAZIN EGITIM YASAM KÜLTÜR-SANAT KADIN TEKNOLOJI YAZARLAR
Iletisim - Kurumsal - Künye - Insan Kaynaklari - Reklam
Copyrights © 2007-2012
Müebbet hapse mahkûm bir terör örgütünün basi tarafindan, açikça Basbakan üzerinden, Türk halkinin tehdit edildigi görülüyor”. Tam elli yildir siyasal yasamin içindeyim. Böylesini ilk kez görüyorum; CHP meclis grup baskan vekili Emine Ülker Tarhan’in dedigi gibi, Imrali’nin sözlerinin bir cümleyle özeti budur. Geri kalani, “teferruattir”. Öcalan’in bu son Imrali tutanagi ortaya çiktiktan sonra, hiç kimse “bunlari bir yana birakalim, asil olan üç zarftir” diyemez. Çünkü “sözü geçer lider ve ancak kani o durdurur” denen kisinin, gerçek hedefi, bu tutanaklarda olandir. Mektuplar üzerinden, MIT’le Kandil’in anlastigi yol haritasinin taslarini, kim, nasil ve ne zaman döseyecek sorusunun yanitlarini, Imrali açiklamis oldu. Oslo’nun iç yüzü ortaya çiktigi ilk günden beri Basbakan bu sürecin ne sahibi, ne tarafi ne de sorumlusu oldu. Bütün derdi, Baskan olmak için Çankaya yolundaki taslari temizlemekti. Bu temizlikte Baris ve Demokrasi Partisini (BDP) yanina almak istemisti. O nedenle de, sonuç alabilecegi asil muhatabinin Imrali olduguna inanmisti! Ne var ki, Imrali irk milliyetçiligine dayali uzun vadeli ayrilikçi planini, 1970’lerin ikinci yarisinda, R.T.Erdogan’dan yirmi bes yil önce uygulamaya koymustu. Yani daha R. T. Erdogan, Erbakan Hoca'nin milli görüs kervaninda acemiyken Abdullah Öcalan, Türkiye’nin düsmanlariyla omuz omuza, içeride ve disarida çok yol kat etmisti. Basbakan'in politik hesaplarini, kendi planina göre nasil kullanacagini ezberlemisti. Iste son Imrali tutanaklari bu gerçegin belgesidir. Basbakan her zaman oldugu gibi durumu kurtarmak için gündemi degistirmek telasi içine girdi; Viyana’da, liderligine soyundugu Müslüman dünyasinin karsisindaki “bati kulübüne” meydan okuyan su sözleri elbette rastlanti degildi; “Tipki siyonizm gibi, tipki antisemitizm gibi, tipki fasizm gibi, Islamofobinin de bir insanlik suçu olarak görülmesi kaçinilmaz hal almistir". R.T.Erdogan bunlari söylerken, nereden nasil karsilik gelecegini ve günlerce tirmanarak gündeme oturacagini saniyordu. Tipki, Davos’ta “one minute” de yaptigi gibi; Bekledigi tepkiler hemen geldi de; BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun “sorumlu liderlik temasi altinda yapilan bir toplantida yaralayici ve bölücü sözlerin söylenmis olmasinin talihsizlik olduguna inaniyorum”, ABD Disisleri Bakani John Kerry “Bu konusmasi son derece agirdir. Basbakan Erdogan'in siyonizmle ilgili tanimi, ABD-Türkiye iliskilerinde yipratici etki yapacaktir” ve Israil Basbakani Benyamin Netanyahu “Bu karanlik ve yalan ifadeyi, dünyadan geçtigini düsündügümüz bu siniflandirmayi reddediyoruz. Bu saldirgan ve yanlis bir tanimdir". Bunlar yetmedi, Basbakan içerden devam etti; Merve Kavakçi’nin türban olayini nerde ise yirmi yil sonra, hem de rahmetli Ecevit’i kaçinci kez agir bir sekilde suçlayarak hesap sormaya yeltenmesi de gündem degistirme çabasiydi. Ancak bu kez gördü ki, Imrali’nin tehdidini, medyanin önüne yeni “flaslar” atarak geçistiremeyecek! Hani bazi tarihi liderler(!), daramin son perdesinde derler ya, “hayat risktir!”. 2011 seçiminden sonra R.T.Erdogan, “ustalik dönemim basliyor” demisti. Simdi görecegiz, hangi riskleri alacak ta “baskanlik yolunda” önüne çikan “50 bin kisiyle halk savasi” tehdidini bertaraf edecek!
YORUM
Bu yaziya yorum yazmak için üye olun ya da giris yapin.
ÖNCEKI YAZI
SONRAKI YAZI
Kenan Evren yargilanirken!
Erol ÇEVIKÇE Tüm Yazilari
2013
2012
2011
YAZARLAR..
Ilhan GÖGÜS
Dünya Dengelerini Degistirebilecek Gelisme
Yüksel ISIK
Basbakana yazilinca güzel, Inönü'ye yazilinca kötü mü?
Ozan ÖRMECI
Türkiye Piyasa Ekonomisi Mi?
Zuhal NAKAY
Facebook’ta Kuran Propagandasi Yapmak
Fatih ERTÜRK
“Türkiye, PKK’yla birlikte Ermeni terörüyle de hesaplasmak zorundadir…!”
Erol ÇEVIKÇE
Kim, Kimin riskini Kimin için göze aliyor!
Zeki SEZER
Yeni Mahalle
Enis TÜTÜNCÜ
AKPnin Adaletsiz Düzeni ve Alternatifi... (1)
MANSETLER GÜNCEL SIYASET EKONOMI DÜNYA MEDYA SPOR MAGAZIN EGITIM YASAM KÜLTÜR-SANAT KADIN TEKNOLOJI YAZARLAR
Iletisim - Kurumsal - Künye - Insan Kaynaklari - Reklam
Copyrights © 2007-2012
|