Yazdırma tarihi : 16.01.2025

“Bunda yoksul isen anda yücesin!"

Tarih: 12.08.2013 15:05:51


Bu baslik, bir ilahi misraidir.
 



Hani mevlithanlar camilerde hep bir agizdan okurlar ya, iste onlardan birinin bir satiri. Anlami açildiginda, "Bu dünyada yoksul isen, öbür dünyada her varligin olacak" demektir! Ramazan ayi biz Müslümanlarin oruç tutma ayidir. Ramazan, Islam'da ibadetin en yogun yapildigi da bir aydir. Ramazanda, günde kilinan namazlarin ve namazlardaki rekâtin (secdeye gitmek dâhil, ayakta dua okunan durus) sayisi olagan namazlara göre çok fazladir. Örnegin, teravih ile birlikte kilinan yatsi namazi 33 rekâttir.

Eskilerde, ramazan gecelerini hiç uyumaksizin imsak zamanina dek ibadetle geçirenler çogunlukta idi. Elbette ertesi gün is-güç yoktu. Hatta daha eskilerde, Istanbul'da esnafin bir kismi dükkânini hiç açmaz ya da birkaç saat açarmis. Bugün hâlâ Anadolu kentlerinde is saatlerini iftar zamanina göre ayarlayan yerler vardir. Oruç tutsun tutmasin çevresine ve kendisine saygisi olan herkes bu ayda, dinî gelenek ve göreneklere aykiri davranmamaya özen gösterir. Ayrica, ibadetin tarikatlara göre sekli, süresi ve zorunlulugu konusunda farkliliklar ve görünmez bir rekabet vardir. Islam'in diger dört sartina göre, 7 yasinda baslanmasi gereken orucun, her yasta çok daha yaygin ve inançla uygulandigi bir gerçektir. Bir anlamda diger dört sartin bireyselligine karsin, oruç ve ramazan Islam’in toplumsal bir yasam tarzidir.

Benim çocuklugumda, ramazanda iftardan sonra her aksam ayri bir camide teravih namazi kilmak, çok özel bir heyecandi. Amasya, Istanbul'dan sonra Bursa ile birlikte Osmanli'nin din, kültür ve egitim merkezlerinden biridir. O kadar çok ibadet yeri vardir ki, istenirse otuz ramazan baska bir camide namaz kilinabilir. Eskiden, sehrin en güzel mevlithanlarinin olusturduklari ilahi gruplari her aksam degisik bir camide, cemaati costururlardi. Ben de, arkadaslarimla onlarin gittigi camileri izler, teraviyi hemen arkalarinda kilmak için yarisirdik. "Çakirin Abdullah ve Arkadaslari" yanik sesleri ve rast basta en güzel makamlariyla bizi ilahi bir dünyaya dogru, kendimizden geçirirlerdi. Kisik sesle de olsa temposuna uygun vücut hareketleri ile onlara eslik etmek en büyük mutlulugumuzdu: "Bunda yoksul isen anda yücesin!”. Bu bir küçük sözcük, inançli ruhlara, "Dünyada katlanacagi ezikligin, ezilmisligin ve yoksullugun karsiligi olarak, cennette mutlaka zenginlige kavusacagi umudunu ve hayalini" vaat ediyordu!

Bunlari yazarken, ilk kez bir bayram sabahi, arkadasim Mehmet Haberal’in kurtulusuna karsin, laik demokratik cumhuriyete inançla bagli olmalarinin bedelini ödemeye devam eden, düsün ve bilim adamlarimizin hüznü ve buruklugu içindeyim. Halkimiz da, as-is umuduyla seçtigi politikacilarin, oy sandigi hesabiyla toplumu ayristirmasinin ve gerginligi tirmandirisinin huzursuzlugunu yasiyor. Her gün yeni bir sorun yaratarak gündemi degistirenlerin, televizyon ekranlarindan ettikleri “birlik ve beraberlik” nutuklarini, önce kendilerinin dinlemesi dilegiyle, okurlarimin ramazan bayramini kutluyor, esenlikler diliyorum.



Haber NO: 839

Kategori: Vatan Gazetesi