|
Yillar önce, Kasimpasa’da bir mahalle maçinda takimi yenik durumdayken, onu çekemeyen sol bek, yüzüne diyemese de içinden kaptani Tayyip Reis’e, “Tarzan zor durumda” demis olamaz mi? Iste geçen hafta Basbakan R.T.Erdogan’a muhalifleri, hem de yüksek sesle, o günü sordular. Ne var ki, Tarzan hala durumunun “vahametinden” habersiz gibi. Obama, Esad’i bombalamaktan vazgeçtigi için “tatmin(!) olmadi”. Hirsini da, Kiliçdaroglu’ndan çikarmaya çalisiyor. Öyle olmasa, ileri demokrasiye inandigini söyleyen 13 yillik bir Basbakan, demokrasinin olmazsa olmazi, ana muhalefet partisine “Simdi CHP 90 yasinda. Cumhuriyet'le yasit diye övünüyorlar. Mustafa Kemal'in partisini kanli örgütlerin kuklasi haline getirdiler” der mi?
Bölge barisi açisindan Suriye’de bir çözüm yolu açilmasi elbette Türkiye’yi de rahatlatti. Iki yildir en azindan Hatay’da olanlardan ötürü uyarilarinda hakli çikan muhalefetin üstüne gitmesi çok dogal. Anlasilan Basbakan, kendini yenik hissetmeye basladi. Misir konusunda gelinen son asamada, ne derse desin, R.T.Erdogan’i dinleyen kalmadi. Içerdeki baslari yesil kusaklilarin tepki dalgasi da duruldu. O konuda da R.T.Erdogan, yalnizliga düstü. Durumunu daha da zorlastiran, “çözüm sürecinde” takindigi, seçimden önce “çözümsüzlük” tavrinin açiga çikmasi oldu. Propaganda firsati diye umut bagladigi Arjantin gezisi de, ‘gönlünün istedigi” gibi gitmedi. Kalkip simdi, TBMM Baskanvekili Sadik Yakut arkadasinin aklina uyup, "Sartlari tasimamiza ragmen olimpiyatlari vermiyorlar. Türk ve Müslüman Ülkeler Olimpiyatlari düzenleyelim" demesinin, makamini(!) daha da hafifletecegini görmüs olmali.
Herkes iyice ögrendi ki, Ustanin basindan beri en büyük mahareti, zora düstügünde “gündem degistirmek”. Ancak, bu kez isinin, zordan da öte oldugu gözüküyor; Çünkü o denli çok gündem kullandi ki, basta ileri demokrasi olmak üzere, diline dolayip çürütmedigi konu kalmadi. Bir gündem var ki, onu konusmak degil unutturmak gerekiyor; halkin gerçek gündemi, “as ve is”. Üstelik ekonominin ve özellikle paranin üzerine, öyle ön yargilarla, ‘ben bilirim’ edasiyla, duygusal sözlerle gitmeye gelmedigini, geç ögrendi! Taksim’deki “çapulculara(!)” efelendiginde, dolarin 2’nin üstüne çikacagini hiç beklemiyordu.
Bazi deyimlerle elestiriyi hafifletmeyi genellikle dogru bulmam ama merak ettim, bu “Tarzan zor durumda” deyimi nerden çikmis, diye; Aramadigim deyim sözlügü, ansiklopedi, sinema tarihine dair dosya kalmadi. Hiçbir sey bulamadim. Sonunda yine internette tam bir rastlanti eseri, bir genç Bilgiç’in su yakistirmasini buldum; “asiri sogukta ince kiyafetle disari çikip hasta olan Tarzan’in, kendine söyledigi laftir”. Tarzan, hiç yoksa kendinin farkindaymi
|
