Yazdırma tarihi : 15.01.2025

CHP, “KURULTAYLAR Partisi”!

Tarih: 13.11.2015 15:42:55


CHP'de, elli yildir degisen bir sey yok.
 













"Kurultaylar Partisi" olmasinin tarihi, taa 1960'larin ikinci yarisina dayanir! Ismet Inönü'den sonra hiçbir Genel Baskan, birakin seçmende, parti üyeleri indinde bile, basarili ve kalici olamadi. Bu gün artik adi bile unutulan halkçi Ecevit'in 1977'de CHP'yi ilk ve son defa yüzde 40'in üstüne çikardigi üç yillik dönemi disinda, gelen giden sayisi 10'u bulan Genel Baskanlarin hepsi de, seçildiklerinin 6. ayinda kurultay kavgasiyla karsi karsiya kaldilar. Daha 5. yilini doldurmayan Kemal Kiliçdaroglu'nun, Ocak ya da Subat'taki kurultay, 5. Kurultayi olacak. Dünyada ilk parti CHP'dir, adi "Kurultaylar Partisi"ne çikan. Genel Baskanlardan biri, yine bir kurultay sonrasi, artik son olsun diye, söyle demisti, "içinde kavga bitmeyen eve, kimse kiz vermez". Yani diyordu ki, "böyle giderse, seçmen bize oy vermez". 1 Kasim'in ertesinde baslayan "çikislar", hala kimsenin öyle bir derdi olamadigini gösteriyor. Sanki CHP'nin gerçek sorunu, "Genel Baskan gider, Bir Baskasi gelirse, bitermis!". Öyle olsaydi, çoktaan parti iktidara gelmisti?

Daha bir hafta olmadan, yine basladi; Olaganüstü kurultay isteyenler siraya dizildi. Kimi açikladi, kimi de henüz hazirlikta: Umut Oran (daha öncede aday adayi oldu, ancak, yeterli adaylik oyunu bulamadi). Mustafa Balbay (henüz bir yillik parti üyesi). Metin Feyzioglu (8 Haziran sabahinda harekete geçmisti, en iddialilardan). Muharrem Ince (son olagan kurultayda aday oldu, seçilemedi). Parti Meclisi eski üyesi Örsan Öymen (duyumuma göre nabiz yoklamaya baslamis). Milletvekili seçilemedigi için gedikli aday Mustafa Sarigül (saniyorum simdilik geride duracak, bunlarin sirasini savmasini bekleyecek!). Adini dillerde dolastiran Istanbul Baro Baskani Ümit Kocasakal. Ve elbette, asla vazgeçmeyen, koltugun "aslî sahibi(!)" bir önceki Genel Baskan.

Simdi her yazimda yaptigim gibi sira geldi 11 yil önceki bir yazimi yinelemeye; Kimsenin, CHP'nin bir sol parti olarak gerçek sorunlarini görme, bilme niyetinde olmadigini; Kimsenin, önce kendiyle hesaplasmak yerine, ne olursa olsun post kavgasindan vaz geçmeyecegini; Kimsenin geçmisinden ders almadigini; bildigim halde:

xxx

Lider, gerçegi önce kendisi görür! (7 Eylül, 2004))

CHP'den ayrilan Yasar Nuri Öztürk Hoca'nin partisini yakinda kuracagi açiklandi. Gaziantepspor Baskani, eski Belediye Baskani ve eski CHP'li milletvekili Celal Dogan'in da parti kurma hazirligindan söz ediliyor. Sisli Belediye Baskani Mustafa Sarigül ise aylardir ayri bir parti baskani gibi çalisiyor. Ismail Cem'in, sagliginin düzeldigi ve sonbaharda YTP'nin basinda yogun bir çalisma programini baslatacagi söyleniyor. Murat Karayalçin DEHAP ile yaptigi güç birligini yeniden degerlendiriyor ve Sosyal Demokrat Halkçi Pati (SHP) olarak yoluna devam etme kararliliginda. Partiden atilan üç milletvekili yargiya basvurduklarini ve CHP'ye geri döneceklerini söylüyorlar. Böylece, Kemal Dervis ve arkadaslari ile bu muhaliflerin, yani partinin yarisindan çok milletvekilinin Baykal'a karsi iç kavgayi sürdürecekleri anlasiliyor. Elbette yeni genel baskani ile Ecevit'in DSP'si de yarisini, kendine hasim gördügü CHP'ye karsi sürdürecek.

Bütün bunlar, CHP'nin ilk genel seçime kadar ayrismaya, parçalanmaya devam edeceginin çok açik isaretleridir. Bu olanlari ve olacaklari herkesten önce görmesi gereken ilk sorumlu kisinin Baykal oldugu ise tartisilamaz. Bu nedenle savunma içgüdüsü ile ilk önlem olarak, "seninle olmuyor" demekten baska suçu olmayan eski iyi arkadaslari üç milletvekilini partiden atti. Aslinda bugün ayri partilerde olan ve yeni parti kurmaya yönelenlerin hepsinin de CHP'den ayrilma nedeni ayni idi. Baykal ise "yüzdüm yüzdüm kuyruguna geldim, ilk seçimde iktidari alacagim", "Bunca yil herkesin hakkindan geldim, sira Tayyip'te" deme inadini sürdürüyor! Üstelik Baykal kendisi ile hesaplasma cesaretini gösteremedigi için hiçbir zaman ciddi bir özelestiri yapamadi. Yanlislarini ve eksiklerini hep kendi disinda aradi, aramayi da sürdürüyor.

Bugün, yanindaki üç-bes önemsiz politikacinin disinda akli basinda hiç kimse Baykal'a "seninle oluyor" demiyor. Gerçegi söyleyenlerden bir saygin yazarin dedikleri sunlar: "Bu hükümet, beklentileri karsilayamaz, sorunlari çözemez ve bir önceki gibi sessiz çogunlugun, örnegin hatali siyasetçiye yaptigi istifa çagrilarini dinlemezse ve ayagini denk almazsa ne ceket kalir, ne bagdas. Bugün hâlâ halkin gönlüne göre bir alternatif yok!"
Hey gidi benim tükenmis umudum sevgili Baykal, Sayin Genel Baskanim, sizi bir kenara itmis olan sagduyu, yani demokrat kamuoyu artik kimlerden bir seyler umuyor! Bütün zamanlarin en iyisi ve en güzeli, Marilyn Monroe canina kiyarken sunlari yazmisti: "Zirveye çikmak degil asil olan, hak edip orada kalmakmis."


Haber NO: 955

Kategori: BiGazete