|
Dünyanin her yerinde oldugu gibi Türkiye’mizde de bütün kötülüklerin anasi “yoksulluktur”. Elbette yoksulluk tek basina bir anlam tasimaz. Zenginlik olmasa, yoksulluktan kin, kan, elem, aci üremez. O nedenle dünyanin da, Türkiye’nin de sorunlarinin asil kaynagi, elde edilen “gelirin haksiz, adaletsiz bölüsümüdür”. Belki de, daha yüzlerce yil dillerden düsmeyecek en büyük söz “Biri yer Biri bakar, Kiyamet ondan Kopar”dir.
Evet, bu gün dünyanin kanli ve acili gündemindeki terörün görünürdeki nedeni, irk, din ve mezhep kindarligi ve hesaplasmasidir? Ne var ki, toplumsal tarihi iyi okuyan hiç kimse, insanoglunun varolusundan beri asil nedenin, “asin ve isin bölüsüm kavgasi” oldugunu yadsiyamaz. Politik emellerine ulasmak ya da mutlak iktidarlarini sürdürmek için Diktatörlerin, Sapkin Devrimcilerin, Irkçi Önderlerin, Sandikçi Politik Liderlerin, Küresel Sermaye Babalarinin ve Din Düzenbazlarinin açliga ve haksizliga bogulmus çogu yasaminin ilkbaharindaki CAN’lari, ölmeye ve öldürmeye sürükledigi tartisilamaz bir gerçektir.
Endonezya’dan Suriye’ye, Diyarbakir’dan Mogadisu’ya kadar, hak diye, bagimsizlik diye, cihat diye çiktiklari yolda, bu genç insanlarin baskaldirisinin gerçek nedeni, bir yanda ölçülemez servetin sayili Parababalari, beri yanda ise açliktan ölen milyonlarca çocugun varligidir. “Sömürgen Küreseller”, Somali’de açliktan ölen kara derili Sabi’ye, ekmek için daldigi denizin kumsala attigi Bebe’ye, büyük laftan öte ne yaptilar? Bunlarin gözünde, bagnaz inançlar ya da ilahi tapinmalar ugruna tahrik edilmis o gençler, insanligin degil, sanki vahsi doganin parçasi sayildilar.
Birlesmis Milletlerin (BM) verdigi bilgilere göre, dünyada 3 milyar kisi, günde 1 dolarla yasamini sürdürmeye çabalamaktadir. Yine BM’lerin dinamik yöntemle izledigi saptamalara bakilirsa, Türkiye’de, halen 11milyon kisi günde yalnizca 3 dolar kazanabiliyormus. Bu demektir ki, nüfusunun büyüklügü nedeniyle Gelismis 20 Ülke (G20) içindeki Türkiye’de 11 milyon kisi günde 9 lirayla yasamaya çalisiyor. Türkiye Istatistik Kurumunun (TÜIK) son Hane Halki Bütçe Anketi’ne göre, “Zengin-Yoksul uçurumu çok daha derinlesmis”. Devlet Planlama Teskilatinin hesaplarina göre, Samsun-Hatay çizgisinin sagindaki, Dogu ve Güneydogu Anadolu’da, Gaziantep disinda kalan 39 ilin tamami, ekonomik gelismislik sirasinda grup olarak son siradalar. Örnegin Mus 81. sira ile en sonuncu, Osmaniye 47. sira ile gelismemislerin en önünde yer aliyor. Bir zamanlar dogunun Paris’i denen Erzurum, 63. sirada gelismemis duruma düsmüs. Agri en fakir 2. il. Hakkâri ondan üç sira önde.
Bunlar, su demek oluyor: Türkiye nüfusunun BM’lere göre 11 milyonunun günlük geliri 3 dolar ise, bu 39 ilin fert basina yillik ulusal geliri ortalama 1100 dolar, yani 3300 lira dolayindadir. Istanbul ayni tabloda en gelismis il olarak gösteriliyor. Ancak, herkes yasayarak biliyor ki, kendi içinde gelir dagiliminin en adaletsiz oldugu il Istanbul’dur. Bu ilimizde yillik geliri, 5000 liranin altinda olan aile sayisinin, Istanbul’da oturan kayitli aile sayisi toplamina orani yüzde 50 dolayindadir. Yani Istanbul’da “tasi topragi altin” diye, “is- as” diye gelip de, çocuklarini doyuramayip köyüne dönmek için para bulamayan çok sayida aile var. Üstelik Türkiye bogazlardan doguya dogru, en zengin Müslüman ülkedir. Güney Afrika disinda Afrika’nin diger bütün ülkelerinden zengin bir ülkedir.
Bu gerçek karsisinda, servetini her yil daha da artiran “kapitalist dünya” ekonomik açidan daha da yoksullasan “Öbür Dünyanin” öfkesini, düsmanligini, kinini sonsuza dek silahla, kanla ve ölümle dindirmeyi asla basaramaz! En güçlülerin gece gündüz yagdirdigi bombalara ragmen ISID (DAES), Cihat yolunda basarisiz saydigi El-Kaidenin Afganistan’ini asip, Endonezya’ya kadar ulasti. Unutmayalim daha dün denebilir; Milyonu asan aldigi can karsisinda ABD, Vietnam’dan 50 bin Amerikali gencin ölüsünü birakip kaçmak zorunda kalmisti. Bin Amerikali genç öldügü için, isgal ettigi Irak’tan çekildi ama biraktigi kitlesel silahlar her gün can almaya devam ediyor. Aci ama gerçek, “Bomba ile Kurutulmus bir tek Açlik ve Haksizlik Batakligi yoktur!”
|
