Yazdırma tarihi : 15.01.2025

Önemli ve cesur bir “Baskaldiri”

Tarih: 3.04.2016 22:32:31


Gazetemizin (BiGazete) kurucusu ve genel yayin yönetmeni Adil Korkut,
 


son yazisinda çok önemli ve cesur bir saptamada bulundu: “Israrla diyecegim ki, ‘sehitler olmasin!’ -sehitler ölmez- derken, ölümü kutsadigimizin, sehitlere vefasizlik ettigimizin, artik farkina varalim. O canli bombalar ve o bombali tuzaklari hazirlayan tetikçiler de maalesef nasil inanmislarsa, ölünce sehit olacaklarini saniyorlar. Vatan, ulus, namus yasarken savunulur. Gençleri, sehitlige degil, üretmeye özendirmeliyiz”. Bir-kaç kere ve daha özenle okursaniz, sizin de benim gibi, neden “çok önemli ve cesur” buldugumu göreceginize inaniyorum. Benim “nedenim mi?”, sözle bilgiçlik taslayarak açiklamak yerine, Anayasasinda, “laik demokratik sosyal bir hukuk devletidir” yazan Türkiye Cumhuriyeti'nin basindaki politikacinin, “deyisleriyle” ve bir “olayla” belgelemeyi dogru buldum: "Musallada cenaze namazini kildigimiz Ahmet kardesimizi ebedi yolculuguna herhangi bir mevta gibi ugurlamiyoruz. Inaniyoruz ki sehadet makamina ulasmis olan bu sehidi ugurluyoruz. Ne mutlu onun ailesine, ne mutlu onun tüm yakinlarina. Peygamberlikten sonra en yüce makam. Makamlarin yücesi olan böyle bir makama Ahmet kardesimiz ulasmis durumda. Bu mücadele kiyamete dek sürecektir. Bir tarafta hak olacak, bir tarafta batil olacak. Bunlar batilin askerleridir. Bu batilin askerlerine karsi da bu mücadeleyi milletle hep beraber sürdürecegiz. Bilesiniz ki er ya da geç bu konuda hakka teslim olanlar galip gelecektir." “Sehitlerimizin kanini yerde birakmadik, birakmayacagiz. Her birinin acisini her an yüregimizde hissetmekten de kendimizi alamiyoruz. Milletimiz, bayragimiz, vatanimiz, devletimiz saldiri altindayken, 'Hadi yavrum git ya gazi ol ya sehit' diyerek evlatlarini vazifeye gönderen tüm annelerin ellerinden öpüyorum." “Bunlarin içinde üç durumda yakilan kinanin ayri yeri vardir. Birincisi kurbanlik koça kina yakilir ki Hak yoluna adandigi belli olsun. Ikincisi gelin olup evden çikan kiza kina yakilir ki erine, evine çocuklarina bagliligin nisanesi olsun. Üçüncüsü de askere giden delikanliya kina yakilir ki gerektiginde vatani ugruna kurban olsun." "Sehitler ölmez, Allah yolunda ölenlere, öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler lakin siz bilemezsiniz. Kinali Hasan yüz yil öncesinin o puslu günlerinde analarin, 'vatanlari ugruna hayatlarini feda etsin' diye gönderdikleri yüz binlerce evladimizdan biridir. Bugün de hamdolsun ülkemizden, Yozgat'imizdan Kinali Hasanlar eksik olmuyor." “Evet, kararli bir sekilde yolumuza insallah devam edecegiz. ‘Düser mi tek tasi sandin harim-i namusun, meger ki harbe giden son nefer sehit olsun', olay bu.” Ve bir olay(gazetelerden): "Bir telefon çaldi. Kizim açmadi telefonu, sehidin kiz kardesi telefonu açti. Arayan Cumhurbaskani Erdogan'di. Sehidin kiz kardesi 'Kimsin sen? Cumhurbaskani misin Basbakan misin?' dedi. 'Cumhurbaskaniyim' dedi. Sehidin kiz kardesi ise 'Senin Bilal'in de böyle bayraga sarili gelirse bizi anlarsin. Senin oylarin azaldi diye bizim çocuklarimizin, agabeylerimizin bedel ödemesi mi lazim' dedi. Cumhurbaskani Erdogan ise, 'Agabeyin de bu meslegi seçmeseydi' dedi. Degil cumhurbaskani, 60 yasindaki bir insanin söyleyecegi bir söz mü bu? Sehidin kardesi ise 'Meslek mi koydunuz ki, herkes memleketini terk edip de gitmezdi.' diye konustu." Cumhurbaskani seçildiginden beri ülke, her alanda ve her düzeyde adeta ikiye bölünmüs, “AK Saray” yandaslariyla, karsitlari arasinda kiyasiya bir mücadele yasiyor. Yüz yillik demokrasi çabamizin geldigi bu asama, basta ezilen, horlanan halkin as ve is derdi olmak üzere, birilerinin “alisacagiz” diyebildigi terör ve dünyadan soyutlanmis gibi, dehsetengiz sorunlar sürerken, yurt sathinda akli yeten yetmeyen herkes, “R.T. E” ile yatiyor, “R.T.E” ile kalkiyor. Herkesin, bu günü ve yarini, O’nun agzindan çikan bir “kelâma” bagli hale geldi. Herkesin bu dünyada ve ahiretteki yarinini artik sadece O, hem tahmin ediyor, hem de tayin ediyor! Laik demokratik sosyal bir hukuk devletinin Cumhurbaskani olarak yeminle üstlendigi, ülkeyi “çagdas uygarlik düzeyine ulastirmak” davasindan kendisini soyutlayarak, söylemesi beklenen her seyden bagimsiz bir politikaya, kendinden menkul, münferit (tek basina) bir güce dönüsen ve yasamini, amacini ve söhretini yalniz kendinde arayan bir “ilimli Islam Cumhuriyeti Baskanligi” mücadelesine girmis durumda. Bu gücü de, “demokrasi benim için hedefe giden yolda sadece bir araçtir” dedigi, sandiktan çikan “oy” pusulasindan aliyor! Iste, Adil Korkut’un çok önemli dedigim saptama, özünde “halkin, inanç ve duygu dünyasinin ta içine sizan tahrikin” sandiga yansimasina karsi, cesur bir baskaldiridir. - Makalenin devamina http://www.bigazete.com.tr/2016/4/onemli-ve-cesur-bir-baskaldiri-m21738.html adresinden ulasabilirsiniz.


Haber NO: 983

Kategori: BiGazete