Yazdırma tarihi : 15.01.2025

CIN’i Siseye geri sokacagina, O da inanmiyor!

Tarih: 22.05.2016 16:49:52


AKP’yi en yakindan izleyen bir yazar su sözü söylediginde,
 


“Artik terörle yasamaya alisacagiz”, CHP ve liberal demokratlar tepki göstermis, “asla alismayacagiz” teraneleri yükselmisti. Çok sürmedi, hala kabullenmesek te, her gün düsen “atesin yaktigi evler “ aglayadursun, aliskanlik her yani sardi. “Yasam öyle de, böyle de sürüyor” ögüdüne herkes kendini birakmis durumda.
CHP’de yola çiktigimda, “emek en yüce degerdir” askiyla omuz omza oldugum, simdilerin HDP Mardin Belediye Baskani Ahmet Türk, genel baskanliginin son günlerinde, “Cin siseden çikti artik” demisti. Niye mi demisti? PKK’lilar, Habur kapisindan girerken AKP’nin “demokratik açilim”, HDP’nin “baris süreci” dedigi günlerde, R.T. Erdogan sunlari söylüyordu; "Resmi dilde degisiklik olmayacak, asla. Federasyon ya da özerklik olmayacak, kesinlikle. Üniter yapiya halel getirecek hiç bir adim atilmayacak, egitim dili Türkçedir". Ayni günlerde o tarihteki HDP Genel Baskani Ahmet Türk ise, "Açilimdan beklentilerimizin basliklari, Anayasa'da etnik vatandasliga açilan degisiklik, ana dilde resmi egitim, sonuçta federal yapiya dönüsecek yerel yönetim özerkligidir" derken, Kandil’in (terörün) resmen açilan sinirdan (Habur) içeri girdigini, artik, dönüsün mümkün olmadigini açikça ilan ediyordu.
Sisenin o dar bogazindan, hiçbir gücün o Cin’i geri sokamayacagini, Suruç’tan bu yana kanli ve acili bir sekilde yasayarak görüyoruz. Üstelik Kandil, silahli kuvvetlerin en üst teknolojiyle donanmis gücü karsisinda cephe savasi veremeyecegini gördükten sonra, bildigi vur-kaç taktigini bütün yurda yayma yoluna girdi. Tirmandikça, HDP ve Kandil agiz birligi içinde, devleti “çözüm masasina” dönmeye mecbur birakacaklarina inaniyorlar. Bana göre AK Saray’la Basbakanin kopmasinin asil nedeni de, Ahmet Davutoglu’nun “ilk basa yani Habur’a dönerseler, çözüm yine olabilir” çikisi oldu. Çünkü Cumhurbaskani Erdogan, 7 Haziran öncesi süreç nedeniyle oy yitirdigi korkusuyla, Dolmabahçe’de bir sabah çözümü sonlandirdiginda, geri dönüsün olmayacagina da karar vermis olmaliydi. Nasil ki, Suriye’den dönemiyor!
Artik bilimsel olarak anlasildi ki, O’nun içsel sorunu, önyargili egitimi ve bilinçaltindaki duygusal ezberinden kaynaklaniyor. Yoksa Kasimpasa’da mütevazi ailesinin top kosturan afacan Oglu, sayesinde Cumhurbaskani oldugu, laik demokratik cumhuriyeti, tasfiye etme hirs ve kini içinde olabilir mi?
AKP, daha dogrusu AK Saray, günlerdir HDP’yi meclisten çikarmanin kavgasini veriyor. Yine sonunu ciddi bir sekilde hesapladigina inanmiyorum. Yine tamamen duygusal tepkiyle ve daha çok ta, kentlerde tirmanan terörün, alistigi izlenimi verse de halkta yarattigi kizginliga karsi, propaganda amaciyla, bu yola basvurdugu besbelli. Bunca olaya karsin, “Cin’i siseye geri sokacagina”, birakin devlet yönetiminde birazcik deneyimi olanlari, akli basinda bir tek AKP’linin bile inandigini sanmiyorum. Ne var ki, Cumhurbaskani, Tek Adamligina anayasal kilif giydirmek için çiktigi yolda her seyi göze almis durumda. Geçmis on üç yilina bir bakabilse Avrupa Birligi, Kibris, Ermenistan, Rusya, Israil, Suriye, Irak, Iran, hatta Birlesmis Milletler ile iliskiler, Tanzimat’tan beri basariyla sürdürülen “Yurtta Baris-Dünyada Baris” politikasindan uzaklasmak yüzünden, tam bir çikmaza girmis durumda. Içerde ise, o dillerden düsürmedikleri ekonomik istikrarin, artik çogu kara Arap sermayesine dayali sürdügünü, düsük yatirim ve üretim egilimine bagli olarak kirilganligin giderek arttigini, basta konut olmak üzere insaat sektöründeki plansiz ve hesapsiz açilimin kriz asamasina geldigini, görmeyen kalmadi. En kötüsü de, gelir dagilimindaki uçurumun derinlesmesi; Artik milli gelirin yüzde 50’si, yüzde 20 en zengin grubun elinde. Orta sinif yok oldu. Yine tahminlere göre, en alt yüzde 20 gelir gurubunun, yoksulluk sinirinda oldugu hesaplaniyor.
Basta akan kanlar ve gözyaslari, bu gerçeklerin hiç birisi artik, AK Sarayin acil gündeminde degil. Öyle olsa, her gün musalla taslarinin önünde, analar-babalar, çoluk-çocuk aglasirken, asker sivil en yüksek devlet ricalinin huzurunda, kirk bin davetliye sölenler, törenler yaptirir mi!


Haber NO: 989

Kategori: BiGazete