|
“azlinin” nedeni yaptiklari, ettikleri degil. Daha önce de oldugu gibi, basta Ergenekon ve 17-25 Aralik olmak üzere, R.T. Erdogan’in, sirtindaki sorun, suçlama ve yanlislari, bir kez daha üstünden atma noktasina gelmis olmasidir. Simdi artik suçlunun(!) gidisiyle özellikle dis politikada ve ülkenin karsi karsiya oldugu can güvenligi ve iç baris bunalimi konusunda, hem de sirf halki avutmak için, yeni bir yaklasim deneyecektir. Elbette en uygun isim de, çeyrek yüzyildir kolayca kullandigi B. Yildirim’dan baskasi olamazdi. Biz artik bogazimiza kadar doldugumuz için, hemen her olayinda R.T. Erdogan’i elestirirken, duygusalliktan kurtulmakta zorlaniyoruz. O nedenle daha gerçekçi ve tarafsiz olabilen dis kaynaklari dikkatle izlemek gerektigine inaniyorum. Bunlarin basinda da BBC’nin geldigini kimse yadsiyamaz. Iste Hükümet Programi'na dayanarak yayinlanan ilk degerlendirmeden bir özet çikardim. Kendi yorumlarimi gelecek haftalara birakmak üzere aynen sunuyorum; “Tabii bu kabine, yeni anayasa ve baskanlik sistemine geçis arayisi çerçevesinde kilit görev üstlenecek bir ekip olacak. Ama ülkeyi seçime götürecek hükümet olma ihtimali de yok degil. Yine bunun sinyalini de basbakan grupta verdi. "Biz ne yapacagimizi biliyoruz, bundan kimsenin süphesi olmasin" sözleri, anayasa degisikligi konusunda AKP'nin diger partilere yaptigi çagrinin kabul görmemesi durumunda, 'erken seçimden kaçinmayacaklari' uyarisi olarak da görülebilir. Ama Binali Yildirim'in ilk grup toplantisinda altini çizdiklerine bakarsak, dramatik degisiklikler görmek sasirtici olmayabilir. Içinde bulundugu bölgenin Türkiye için sikinti yarattigina dikkat çekerek, Türkiye'nin yapmasi gerekenin 'bundan sonra dostlarinin sayisini arttirip düsmanlarinin sayisini azaltmak' oldugunu söyledi. Daha da ileri giderek, 'Dört yildir devam eden anlamsiz savas' ifadesini kullandi Suriye'deki savas için. Bu, daha önceki AKP Basbakani ve siyasi kadrolarinin kullanmadigi türden bir ifadeydi. Bu sözler yasama geçirilirse, yeni hükümetin dis politikada önemli degisiklikler arayacagi anlasiliyor. Israil, Misir ve Rusya'yla sorunlu iliskileri onarmaya dönük bir anlayis ve üslup gündeme gelebilir. Akdogan hükümet, Ünal parti tarafiyla ilgiliydi, çözüm sürecinin. Cumhurbaskani Erdogan'in sürekli karsisina çikan bu Dolmabahçe mutabakatiyla ilgili siyasi yükü bu iki kisiye fatura ederek, hükümeti rahatlatmak istemis olabilecegi düsünülebilir. Binali Yildirim da ilk grup toplantisinda terörle mücadelenin kesinlikle ve kesinlikle teröristler silahlarini birakana, silahli eylemlerine son verene kadar sürecegini belirterek; ufukta diyalog ve müzakere yollarinin görünmedigini de ifade etmis oldu.” Kimi akilli(!) geçinenlere göre, bu kez “sonun baslangici” imis. Ne dersiniz? - Makalenin devamina http://www.bigazete.com.tr/2016/5/sonun-baslangici-imis-ne-dersiniz-m22468.html adresinden ulasabilirsiniz.
|
