Yazdırma tarihi : 16.01.2025

Abdülhamit gibi Vehimli, Enver Pasa gibi Sergüzest

Tarih: 19.06.2016 23:04:11


Artik açikça anlasiliyor ki, R.T. Erdogan,
 


Suriye ve onunla baglantili tirmanan terör karsisinda çikmaza girdiginin farkina vardi. Üstelik, AKP’nin kurulustaki güçlü isimleri dahil, kendisini basa getiren ve yillarca destekleyen içte ve dista güvendigi herkesten kopmus durumda. Hem de hepsine karsi tam anlamiyla -asiri güvensizlik ve kusku bunalimi (*) yasiyor. Ahmet Davutoglu degisikliginin gerçek nedeni de bu zaten. Politikaya girdigim ilk yillarda, partide Ismet Pasa’dan kalma çok deneyimli bir eski bakan agabeyim, bir “Lider” için, “Abdülhamit’in vehimleriyle, Enver Pasa'nin sergüzestçiligini bir arada yasiyor” demisti. Bu yakistirma, o Lider için o günlerde ne denli bir abartmaysa, R.T. Erdogan için bu günlerde, tam bir gerçek. O kadar ki, AB, BM, ABD, Rusya, Almanya ve tüm yakin komsu ülke liderlerinin, içerde de “kader kardesim” dedigi A. Gül, emrindeki A. Davutoglu gibi düne kadar politika, is ve çikar birligi yaptiklarinin bile, “ihanetleri ve oyunlarina(!)” karsi, olaganüstü kaygi ve kuskuya kapilmis durumda. Yirmi dört saat akli-fikri, onlara karsi yeni planlar ve hamlelerle mesgul. Içerde tek yapabildigi de gündem degistirme (en son taksim kislasi gibi) ve herkesi suçlama. Çok deneyimli bir gazetecinin (**), “Erdogan’in ruh dünyasinda yedi düvel birlesip voltran kurarak, yemeyip içmeden hep Türkiye’yi zayiflatmaya ugrasiyor” saptamasi, birebir gerçek. Baskanlik hirsinin altinda da, anayasaya göre ülkenin içte ve dista yönetiminden yetkili ve sorumlu kendi partisinin hükümetine bile artik güvenmiyor. O nedenle sonunda, uysalligi ve safligiyla yarim yüz yildir kullugunu ispat etmis Birini basbakan yapti. Yetmedi, kabineye aile bagi olan birisini de Saray Komiseri olarak yerlestirdi. Bilimsel bakildiginda, bu tip liderlerin, endise ve süpheye karsi ilk aldiklari önlem, içine kapanmak ve korunma önlemleri almaktir. Güvenligini saglamanin yolu da, kisi, kurum ve kurullari, ya maddi ya da duygusal yollardan ödüllendirerek, olmazsa zorlayarak, kendisine bagli hale getirmektir. Osmanlinin son döneminde ve yakin tarihte yine yakin çevremizdeki örneklerde oldugu gibi… Bu duruma geldikten sonra, geri dönüs mümkün degildir. Zorlanarak da olsa, el altindan verilen tavizlerin, sözlü özürlerin, artik karsiligi yoktur. Onu daha da alçaltir ve zayiflatir. O zaman da yaptigi ve yapacagi, yüzlerine güldügü ve dagittigi ulufe ve çikarlar sayesinde arkasina aldigi oy tabanina sarilmaktir. Ustasi oldugu en büyük mahareti, seçmenin dinî ve millî duygularini sonuna kadar istismar etmektir. Günlük as ve is hesabindaki kitle ise, batak kapiya gelene kadar, baskisi altina girdigi propagandaya dayanmaya çalisir. Ancak, yine yakin tarihte çevremizde ve hatta Avrupa’da görüldügü gibi, halk, özellikle hesabini tuttugu, emeginden ve kesesinden çalinan hakkini, geç te olsa bir gün, ama mutlaka arar ve sorar. Sorar da, bir tarihte milli görüs lideri rahmetli Erbakan Hocamin dedigi gibi, “kanli mi olur, kansiz mi?”, yanitini biz veremeyiz. Yine Erbakan Hocamin deyisiyle “Allah bilir”! (*)Bakiniz TDK Sözlük: “paranoya” (**) Asli Aydintasbas - Makalenin devamina http://www.bigazete.com.tr/2016/6/abdulhamit-gibi-vehimli-enver-pasa-gibi-serguzestci-m22772.html adresinden ulasabilirsiniz.


Haber NO: 993

Kategori: BiGazete